"شيء يمكنك القيام به" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yapacak bir şey
        
    • Yapabileceğin hiçbir şey
        
    • yapabileceğin bir şey
        
    • yapabileceğiniz bir şey
        
    Düzgün düşünüp kendinizi role vermezseniz... belli olur ve bunun için Yapacak bir şey yoktur. Open Subtitles إذا كنت لا تفكر بشكل صحيح اذا كنت لست في دورك انه ظهر للتو وليس هناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك
    Bazı insanlarda o iyilik eksik ve bu konuda Yapacak bir şey yok. Open Subtitles بعض الناس فقط مفقود أن القليل قطعة من الخير، وهناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك.
    İçeride Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles لقد أديت واجبك لايوجد شيء يمكنك القيام به أكثر
    Ve bunu durdurmak için Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles ولا يوجد هناك شيء يمكنك القيام به لمنعها
    Baba, bunu düzeltmeyi istediğin için teşekkürler ama yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles أبي، وشكراً لمحاولتك إصلاح هذا الأمر، ولكن لا يوجد شيء يمكنك القيام به
    Gidiş tarihimi geri çekmek için yapabileceğin bir şey vardır belki. Open Subtitles هناك شيء يمكنك القيام به لتسرع من مغادرتي
    Artık eve git. yapabileceğiniz bir şey yok. Open Subtitles .اذهب الآن الى المنزل .لا يوجد شيء يمكنك القيام به
    - Yapacak bir şey yok o zaman. Open Subtitles حسنا ثم، لا يوجد شيء يمكنك القيام به.
    Yapacak bir şey yok, ahbap. Open Subtitles لا شيء يمكنك القيام به يا رجل ! هيّا - (عليّ أن أحضر (ريكس -
    Yapacak bir şey yok. Open Subtitles لا شيء يمكنك القيام به !
    Gerçekten şu an bu konuda Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles لا يوجد شيء يمكنك القيام به حقا عن ذلك الأمر الآن
    Bundan sonra da seni düşünerek mastürbasyon yapacağım ve bu konuda Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles وفي وقت لاحق سوف استمني وسوف افكر بكٍ وانا افعلها وليس هناك شيء يمكنك القيام به حيال ذلك
    Bu adli bir hata ve bunun için Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles إنه إخفاق للعدالة ، لا يوجد شيء يمكنك القيام به
    Tahmin edeyim, Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles واسمحوا لي أن أخمن، لا يوجد شيء يمكنك القيام به.
    içimdeki çılgınlığı dışarı bırakıyorum, ve senin bu konuda Yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles و لا يوجد شيء يمكنك القيام به حيال ذلك
    Hayır, senin suda yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles كلا، لا يوجد شيء يمكنك القيام به على الماء
    Aslında Samantha, yapabileceğin bir şey var. Open Subtitles حسنا، أنت تعرف، سامانثا، هناك الواقع هو شيء يمكنك القيام به.
    Bak, onun için yapabileceğin bir şey olmalı. Open Subtitles انظر، ينبغي أن يكون هناك شيء يمكنك القيام به لاجلهُ.
    yapabileceğiniz bir şey yok. Bir verici olmalı. Open Subtitles لكنهيشغلهاكلهاعنبعد، وليس هناك شيء يمكنك القيام به.
    Bugünkü konsere çıkabilmesi için yapabileceğiniz bir şey var mı? Open Subtitles دكتور، هل هناك أي شيء يمكنك القيام به لتمكينه من الغناء؟ في حفل اليوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more