Kesinlikle. "Strateji" dediğim küçük bir şey. | Open Subtitles | .بكل تأكيد انه شيئاً بسيطاً .أحب أن أسميه الإستراتيجية أتعلم، كان لدى شكوك .... |
Sana hayatla ilgili küçük bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً بسيطاً عن الحياة |
Daha doğrusu onun iki zaman var. Ama ben küçük bir şey yaptım. | Open Subtitles | غالباً عقدان، ولكنني صنعت شيئاً بسيطاً |
Karar vermene yardımcı olması için küçük bir şey. Quinton | Open Subtitles | "شيئاً بسيطاً ليساعدكِ على القرار" "(كوينتون)" |
Bu arada, hazır isimlerden bahsetmişken senin için ufak bir şey yaptım. | Open Subtitles | بالمناسبة بينما نحن تتحدث عن الاسماء اليك شيئاً بسيطاً صننعته لك |
Ama başka bir yöne doğru ışın saçan basit bir şey olabilir, sadece dünyaya doğru değil. | TED | لكن قد يكون شيئاً بسيطاً مجرد أنهم أعادوا نشرها بعيداً في إتجاه آخر، ليس فقط في الأرض. |
Sana küçük bir şey aldım Liv. Zombie High, ikinci sezonun tamamı! | Open Subtitles | أحضرت لك شيئاً بسيطاً (ليف) ثانوية الزومبي، الموسم الثاني كاملاً! |
- Çok çok küçük bir şey aldım. | Open Subtitles | -لذا أحضرت لكِ شيئاً بسيطاً |
- Sana küçük bir şey aldım. | Open Subtitles | -لقد أحضرت لك شيئاً بسيطاً |
Nick ile küçük bir şey vardı. | Open Subtitles | شيئاً بسيطاً مع (نيك) في "نيو غينيا" |
Rosalie için küçük bir şey getirdim. | Open Subtitles | جلبت شيئاً بسيطاً لأجل (روزلي). |
Sadece ufak bir şey, sana ne kadar değer verdiğimi göstermek için. | Open Subtitles | مجرد شيئاً بسيطاً لكي اظهر لك بعض الأهتمام |
Sana basit bir şey öğreteceğim diye tüm sabahımı harcadım lan ben. | Open Subtitles | قضيت كل الصباح.. أحاول تعليمك شيئاً بسيطاً. |