"شيئاً جميلاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzel bir şeyler
        
    • güzel bir şey
        
    • iyi bir şey
        
    • güzel şeyler
        
    • hoş bir şey
        
    • çok güzel bir şeye
        
    Bu defa, size güzel bir şeyler getirdim, böylece kendinizi görebilirsiniz. Open Subtitles هذه المرة أحضرت شيئاً جميلاً حيث يمكنكما رؤية أنفسكم.
    Hepsini biriktirme. Kendine güzel bir şeyler al. Open Subtitles لا توفّريه كله اشتري لنفسكِ شيئاً جميلاً
    Ancak, Mösyö, güzel bir şey gördüğümde onu çizmem gerekir. Open Subtitles مع ذلك يا سيدي، عندما أرى شيئاً جميلاً عليّ أن أرسـمه
    Bana güzel bir şey veriyorsun. Kaybettiğim bir şeyi. Open Subtitles انك تعطيني شيئاً جميلاً شيئاً كنت قد فقدته
    Eğer giyecek iyi bir şey bulamazsam ben de gitmem! Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أجد شيئاً جميلاً , لن أذهب
    Hiç değilse ailenin bir erkeği sana güzel şeyler alsın öyle değil mi? Open Subtitles أنا شخص من هذه العائلة يجب أن يشتري لكِ شيئاً جميلاً مراراً وتكراراً
    Bu söylediğin hoş bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس شيئاً جميلاً لتقوليه, اليس كذلك ؟
    Az önce çok güzel bir şeye şahitlik ettin. Open Subtitles لقد شهدتَ للتو شيئاً جميلاً
    Lütfen giyecek güzel bir şeyler al. Open Subtitles هنا, لاتنسي أن تشتري . شيئاً جميلاً لتلبسيه
    Peki, eğer bunu yaparsam yıldönümü yemeğinde giymek için bana güzel bir şeyler alır mısın? Open Subtitles حسناً , لو قُمت بهذا هل تشتري لي شيئاً جميلاً لارتدائه من أجل عشاء عيد زواجنا ؟
    Sadece bir kıza güzel bir şeyler yapmak için biraz efor sarf etmek acıtmaz diyorum. Open Subtitles حسناً ، انا اقول فقط انهُ لن يؤلم ان تبذلَ القليل من الجهد وتحضر للفتاة شيئاً جميلاً
    Saat geç olduğu için diyorum ki, önce pasta için eve gidelim sonra yarın ben seni alışverişe götüreyim ve kendine güzel bir şeyler seç. Open Subtitles لكن منذ أن تأخر الوقت أقول أننا نذهب إلى البيت من أجل الكعك أولاً وثم غداً سوف أخذك للتسوق وتختارين شيئاً جميلاً لنفسكِ
    Arkadaki pisliklerden giyebileceğin güzel bir şeyler al, tamam mı? Open Subtitles أحضري شيئاً جميلاً لكي ترتديه من أعراضك التي في الخلف، مفهوم؟
    45 dakikaya çıkıyoruz, güzel bir şeyler çiz. Open Subtitles سنرحل بعد 45 دقيقة ارسم شيئاً جميلاً
    Sen biraz kestirsene. Uyandığın zaman, sana güzel bir şey hazırlarım. 20 yıldır aldığım en iyi teklif. Open Subtitles لم تذهب للنوم، وحينما تستيقظ سأعد لك شيئاً جميلاً تأكله؟
    Ondan hoşlanıyorum ve onun için güzel bir şey yapmak istedim. Open Subtitles أنا مُعجبةٌ به وأريدُ أن أمنحه شيئاً جميلاً فحسب
    Hayır, demek istediğim şey evlilik güzel bir şey olabilir. Open Subtitles كلاّ، كلُّ ما أقوله، هو أنَّ هذا الزوّاج يمكنُ أن يكون شيئاً جميلاً.
    Baba, daha önce hiç bu kadar güzel bir şey görmüş müydün? Open Subtitles أبي، أرأيت من قبل شيئاً جميلاً للغاية كهذا؟
    Senin için güzel bir şey yapmak istedim. Open Subtitles بكوني هنا, وأريد فقط أن افعل شيئاً جميلاً لك.
    İyi bir şey söyleyemiyorsak, hiç değilse bir şey söylemeyelim. Open Subtitles في النهاية إذا لم نقل شيئاً جميلاً فلا نتحدث
    Gördüğüm şeyin iyi bir şey olmadığı belli. Open Subtitles ، مهما كان ما رأيته في رأسي أنا متأكد انه ليس شيئاً جميلاً
    Büyük bir kız olduğum zaman bir fabrikaya gidip sana çok güzel şeyler yapacağım. Open Subtitles عِندما أكبَر سأعمَل فى مصنع, وأصنعُ لكِ شيئاً جميلاً.
    Bu, kızıma güzel şeyler almak istememle alakalı. Open Subtitles هذه مسألة أني أريد أن أشتري شيئاً جميلاً لإبنتي
    Belki sana hoş bir şey getiririm. Open Subtitles ربما لاحقاً سأحضر لك شيئاً جميلاً
    Az önce çok güzel bir şeye şahitlik ettin. Open Subtitles لقد شهدتَ للتو شيئاً جميلاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more