Burada değerli bir şey inşa ettim ama değerli şeyler zamanında yanlış anlaşılırlar. | Open Subtitles | أتعلم , لقد صنعت شيئاً قيّماً هنا لكنّ الأشياء القيّمة يُساء فهمها دائماً في وقتها الخاص |
Bu sefer değerli bir şey almış olabilirim. | Open Subtitles | أشعر بأنّي قد... آخذ شيئاً قيّماً هذه المرّة |
Tahmin ediyorum Racine'in kasada değerli bir şey sakladığını anladı. | Open Subtitles | -أجل، يبدو الأمر كذلك . أخمّن أنّه إكتشف أنّ (راسين) كان يحفظ شيئاً قيّماً في الصندوق، |
Ama değerli bir şey buldum... Bomba mekanizmasının içine sıkışmış bir kumaş lifi. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}،لكنّني وجدتُ شيئاً قيّماً وجدنا خيطاً ملتصقاً بشظيّة القنبلة. |