Eğer bunu yapacaksan tam yapmalısın. büyük bir şey yap. | Open Subtitles | إنْ كنت تريدين فعل هذا، فعليك أنْ تبالغي وتفعلي شيئاً كبيراً |
Tamam, belki azizler yok ama bir şey olduğuna inanıyorum. büyük bir şey. | Open Subtitles | ربما يحصل لنا شيئاً شيئاً كبيراً , لا اعلم |
Bilmiyorum, bir gün büyük bir şey yapacağımı umuyordum. | Open Subtitles | لا ادري كنت اتأمل يوماً ما ان افعل شيئاً كبيراً |
Hayatım sıkıcıydı bende büyük bir şeyler yapmak istedim! | Open Subtitles | لقد كنت أعيش حياة مملة جداً لقد اردت أن أصنع شيئاً كبيراً |
Bu yüzden büyük birşey almayacağına söz verdirdim. | Open Subtitles | لذا فجعلته يعدني بألا يحضر لي شيئاً كبيراً |
Evet, ben bir kanun kadınıyım ve bir sürü de kanun var. | Open Subtitles | نعم أنا أمرأة القانون والقانون شيئاً كبيراً |
Eğer bu kadar büyük bir şey istiyorsan, karşılığında büyük bir şey isterim. | Open Subtitles | إن أردت أن أفعل شيئاً بهذه الأهمية أريد شيئاً كبيراً بالمقابل |
büyük bir şey değildi, yemin ederim sadece... | Open Subtitles | لم يكُن شيئاً كبيراً ، أقسم لك .. إنه فقط |
20 ailenin -- 100 kadar insanın – tek bir helayı paylaştığını düşününce, bir çocuğun çöp yığını üzerine kakasını yapması muhtemelen büyük bir şey değil. | TED | عندما تشترك ٢٠ أسرة - ما يقارب ١٠٠ شخص- مرحاضاً واحداً، فإن تغوُّطَ صبيٍّ على كومة قمامة قد لا يعني شيئاً كبيراً. |
Her gün onun hakkında yeni bir şey öğreniyorum ve bu ondan beklemediğim epey büyük bir şey oluyor. | Open Subtitles | فأنا أكتشف شيئاً ما عنها ...كل يوم إنها تبدو مثل وهذا شيئاً كبيراً نوعاً ما أنا لن أستطيع أبداً توقع مايأتي منها |
Ya bilmiyordu ama öğrenmek üzereydi ya da NCIS'in yapacağı tutuklamayla riske atılmayacak kadar büyük bir şey biliyordu. | Open Subtitles | إما أن لم يعرف أننا إقتربنا من الإكتشاف أو كان ينوي على شيئاً كبيراً أن محاولة الإعتقال من مركز التحقيقات كانت ستعرض للخطر |
büyük bir şey. Düşünürsen, hayatını elinden almış sayılırım. | Open Subtitles | اطلب شيئاً كبيراً فقد سلبتك حياتك |
- büyük bir şey istersen doğru o. | Open Subtitles | صحيح، إذا تمنّيتَ شيئاً كبيراً لكنْ إذا تمنّيتَ أمراً... |
- Evet, büyük bir şey buldum sanırım. | Open Subtitles | أجل. أعتقد أنني وجدت شيئاً كبيراً |
Çünkü bu kez büyük bir şey planlıyor. | Open Subtitles | لأنه سيهاجم شيئاً كبيراً هذه المرة |
daha büyük bir şeyler yapmamız gerekiyor. | Open Subtitles | إذا كُنا سنخدع هؤلاء القوم يجب ان يكون شيئاً كبيراً |
Oak Tree Antika'ya git buradan çıkınca. büyük bir şeyler al. | Open Subtitles | إذهبي لمحل التحف المجاور وإشتري شيئاً كبيراً |
Eğer, Doyle'un parasını alacaksam... ona büyük bir şeyler satmalıydım. | Open Subtitles | إنْ كنتُ سأدخل فيمحفظةدويل... أحتاج أن أبيعه شيئاً كبيراً. |
Eğer bu sayfanın kasıtlı olarak Avukatına verilmediğini kanıtlayabilirlerse,... ..bu büyük birşey olur. | Open Subtitles | لو استطاعوا إثبات أن هذه الصفحة كانت مخفية عمداً عن محاميك، فقد يعتبر هذا شيئاً كبيراً |
Dünya için birşey yap, büyük birşey | Open Subtitles | فارقاً في الحياة، شيئاً كبيراً |
Evet, ben bir kanun kadınıyım ve bir sürü de kanun var. | Open Subtitles | نعم أنا أمرأة القانون والقانون شيئاً كبيراً |