Size şükranlarımdan, dualarımdan ve bağlılığımdan başka bir şey sunamam. | Open Subtitles | ولا يمكننى اعطائك شيئا فى المقابل ولكن شكرى وصلواتى و ولائى لن ينتهى. |
- Geçitten çıkarken bir şey gördüm sandım efendim. | Open Subtitles | أعتقد رأيت شيئا فى المكان الذى أتينا منة , سيدى |
Evet, oradaydım, ama... burada bir şey unuttuğumu fark ettim. | Open Subtitles | لقد فعلت لكنى أدركت أننى نسيت شيئا فى الوطن |
Ona bir şeyler yapmış olmalılar, beynine bir şey yerleştirmişlerdir. | Open Subtitles | لابد انهم فعلوا شيئا لها زرعوا شيئا فى عقلها |
Eğer bir şeyler yapmaya başlamazsan, işler daha da kötü olacak. | Open Subtitles | ان لم تفعلى شيئا فى القريب ستصبح الامور اسوأ |
En başta bir şey söylemedim, çünkü boş yere umutlanmanı istememiştim. | Open Subtitles | لم أقل شيئا فى البداية لأننى لاأريد ان اعزز آمالك. |
Ben bir şey keşfettim sonra gerçekleştirmek olarak seks kadar önemlidir. | Open Subtitles | أرى جايمى كل يوم أدرك أننى أكتشفت شيئا فى مثل أهمية الجنس عشق رجل |
Oğlum, ikinizin bugün gölde bir şey takip ettiğinizi söyledi. | Open Subtitles | ابنى اخبرنى انكم كنتم تطاردون شيئا فى البحيره |
Sanırım bir adamı bir hanımefendinin içkisine bir şey atarken gören adamım ben. | Open Subtitles | انا اظن انى من ممكن ان اكون رجلا الذى شاهد رجلا اخر يضع شيئا فى مشروب السيدة. |
Dünyada Hintli gençlerden daha zayıf bir şey var mıdır? | Open Subtitles | هل يوجد شيئا فى هذه الحوائط يجعلكى تأتى الهند من أجله |
Uyanıp da kendine bir şey yapar diye korktum. | Open Subtitles | كنت خائفة ان يستيقظ و ينهض من السرير ويفعل شيئا فى نفسه |
Senin eve hemencecik bir gidip kendi dolabından bana bir şey seçemez misin? | Open Subtitles | أتظنين ان بأمكانك الذهاب لمنزلك و ايجاد شيئا فى خزانتك لى ؟ |
Yüz kremine düşler ve sanrılar görmene neden olacak bir şey koyuyordu. | Open Subtitles | لقد وضع شيئا فى كريم الوجه خاصتك كان من شأنه ان يسبب لك الكوابيس و الهلوسة |
Sana aptal dediğinde aynı zamanda kendini bir şey kazanmış gibi hissetmeni sağlayan yegane kişi. | Open Subtitles | انها الوحيده التى يمكنها نعتك بالأحمق وتشعرك انك قد ربحت شيئا فى نفس الوقت |
Bataklık tarafından geleceğiz ama şimdiye kadar parkta bir şey bulamadık. | Open Subtitles | نحن فى طريقنا الى منطقه الاشجار الكثيفه ولكننا لم نجد شيئا فى الحديقه حتى الآن, حوّل |
Biliyorsun, hava alanında bana bir şey söylemeye başlamıştın. | Open Subtitles | أتعلم'لقد بدأت فى أن تخبرنى شيئا فى مهبط الطائرات |
Peyton'ı kurtarabilmek için... karşılığında bana bir şeyler vermelisin. | Open Subtitles | اذا أردت أن تنقذ بيتون يجب ان تعطينى شيئا فى المقابل |
Size bir şeyler bulacağız. | Open Subtitles | سوف نجد لك شيئا فى هذه الأثناء.. |
Hadi Red Lobster'da bir şeyler yiyelim. Ben ısmarlıyorum. | Open Subtitles | لنتناول شيئا فى ريد لوبيستر على حسابى. |