Kafanda Bir şey mi var yoksa yeni giysilerinle beni etkilemeye mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | هل يدور شيئًا ما بعقلك أم أنك تود إبهاري فقط بمواضيعك الجديدة ؟ |
Aşağıda hareketli Bir şey varmış gibi neden sürekli bacağını ...sallıyorsun? | Open Subtitles | لم تستمر في هز رجلك كأن شيئًا ما هناك ـ يتحرك. |
Başka bir deyişle, komik Bir şey olması için, düşünmeliyiz, hem yanlış olmalı hem de kabul edilebilir olmalı. | TED | بمعنى آخر، ليكون شيئًا ما مضحكًا، يجب أن نفكر بطريقة تجعله خطأ ومقبولا في نفس الوقت. |
O tam da idam edilmek üzereydi ve belki de bunu hakedecek birşey yapmıştır. | Open Subtitles | إنه فقط سيكون منفذاً، وأظن أنه فعل شيئًا ما ليستحق هذا |
Pekala, denge artış sistemi denilen Bir şeye erişim sağladım. | Open Subtitles | حسناً ، لقد اخترقت شيئًا ما يُدعى نظام تعزيز الإستقرار |
Geçen gece kendikendime düşünürken, birşeyler duydum. | Open Subtitles | ظننت أنّني سمعت بنفسي شيئًا ما هناك الليلة الماضية |
Beyninin kısayoldan gittiğini ve bir şeyler kaçırdığını fark ettin. | TED | أدركت أن دماغك اتخذ طريقًا مختصرًا و فوّت شيئًا ما. |
Başını kaldırdı ve yüzünü gördüm, merhaba dedim ve hemen, burun kemerinin üzerinde kırışıklık gibi Bir şey fark ettim. | TED | رفعت رأسها للأعلى ورأيتُ وجهها، وقلت مرحبا ثم لاحظت مباشرةً شيئًا ما على طول أنفها تجعّد في جلدها |
Fakat bu diyagrama çok yakın bakarsanız, pek de mantıklı olmayan Bir şey göreceksiniz. | TED | لكن إن دققتم النظر في هذا الرسم، سوف ترون شيئًا ما يضعنا في كثير من الحيرة. |
Görünüşte sıkıcı gibi. Çünkü sıkıcı Ama, bu TV denemesi hakkında Bir şey Norveçlileri yakaladı. | TED | وفي ظاهر الأمر فإن هذا يبدو مملًا، لأنه كذلك، ولكن شيئًا ما عن هذه التجربة التلفزيونية قد جذب النرويجيين. |
Belki de ten rengimde Bir şey görmüştü, belki de kıyafetimde Bir şey vardı. Aklından ne geçtiğini bilmiyorum. | TED | وربما رآى شيئًا ما في لون بشرتي، أو رآى شيئًا ما في ملابسي، لا أعرفُ ما الذي دار في عقله. |
Hatta Bir şey çektiğinizde kamerayı nasıl tuttuğunuzu bile kaydedebilir. | TED | بإمكانها أيضًا الطريقة الفريدة التي تحمل بها الكاميرا عندما تصور شيئًا ما. |
Böyle Bir şey yapan birisi, ne kadar orta hâlli de olsa bir şeyler denedi ve ortaya bir şeyler sundu. | TED | الشخص الذي قام بعمل شيء كهذا، حتى ولو كان متوسطًا أو بخسًا، قد جرب شيئًا، قد قدم شيئًا ما للجمهور. |
Dört kız Bir şey gördüklerini söylüyor. | Open Subtitles | أربع من أصل تسع من فتيات الكشّافة زعمن أنّهم رأين شيئًا ما |
Ama Bir şey yapmam lazım. Ama ne olacağını bilmem. | Open Subtitles | . لكن علي أن أفعل شيئًا ما . لا أدري ماهو |
Sana birşey okuyabilir miyim? | Open Subtitles | هل يمكنني أن أقرأ لكِ شيئًا ما من كتابي |
Tabi. Bir şeye ihtiyacın olduğunda bana gelmen dışında. | Open Subtitles | نعم بخير, عدا أنكِ لا تأتيتن إلي سوى إن كُنت محتاجة شيئًا ما |
Eminim bize söyleyebileceğin birşeyler vardır. | Open Subtitles | بالتأكيد هُناك شيئًا ما يُمكنك إخبارنا به |
Ama bir şeyler bildiğini hissediyorum ve ne olduğunu söylemiyor. | Open Subtitles | ولكن لدي إحساس أنها تعرف شيئًا ما ولكنها لن تتكلم |
1954'te bir nükleer denizaltı ilk kez okyanusun derinliklerine ulaştığında... ..bir şeyi uyandırdı. | Open Subtitles | بالمرة الأولى التي تصل بها غواصة نووية إلى الأعماق السفلية أيقظت شيئًا ما |
Şu an dil peyniri için aklımı kaçırabilirim ama bir şeyin farkın vardım. | Open Subtitles | قد أكون مجنون على عدة أصعدة الآن لكن أظن أنّي أدركت شيئًا ما |
Bir insan, daha yumuşak anlarında gelişme inancınızla ilgili bir şeyleri kabullenmek zorunda kalabiliyor. | Open Subtitles | ،أحيانًا بلحظات الضعف يضطر الإنسان أن يمنح شيئًا ما في سبيل الإرتقاء بعقيدته |