"شيئًا واحدًا" - Translation from Arabic to Turkish

• tek bir şey
• Bir şeyi

şu siparişinizdeki karışıklık. Size tek bir şey söyleyeceğim..
وعن الإلتماس الحاصل لطبلكم سأخبركَ شيئًا واحدًا..

16 yıldır bu işin içindeyim, ve öğrendiğim tek bir şey var.
خلال الـ16 سنة التي فعلت فيها هذا، تعلمت شيئًا واحدًا

Yaşlandıkça daha çok farkettiğin yalnızca tek bir şey var:
كلما كبرتِ أدركتِ أن هناك شيئًا واحدًا مهمًا

Yalnızca Bir şeyi aklından çıkarma, bütün olay müvekkil korumasında.
تذكري شيئًا واحدًا فحسب إن المحافظة على العملاء هي أهم شيء

Konuya açıklık getirmeye çalışırken Bir şeyi unutuyorsun.
نسيت شيئًا واحدًا وأنت تدافع عن قضيّتك.

Ama ölümümle beraber Bir şeyi kanıtlamış olacaksın.
لكنّك لدى لحظة موتي ستثبت شيئًا واحدًا

Sizden tek bir şey rica ediyorum:
:أنا لا أطلب منكم سوى شيئًا واحدًا لا تنخدعوا

Bu nedenle sana önerebileceğim tek bir şey var. Yeğenimde uzak dur.
لذا أقترح شيئًا واحدًا ابتعد عن ابنة أخي

Ama bu hayatta tek bir şey öğrendim:
ولكنت قد تعلمت شيئًا واحدًا في هذه الحياة

Teşekkür etmeni falan istemiyorum. - Senden istediğim tek bir şey var.
لا أريد امتنانك، بل أريد منك شيئًا واحدًا.

Ancak bu şehirde öğrendiğim tek bir şey varsa o da yalnız olmadığımız zaman daha iyi başa çıkıyoruz.
لكن إن ثمّة شيئًا واحدًا تعلّمته في هذه المدينة فإنّنا نُبلي أفضل حين لا نكون فرادى.

O gece beni tecavüzden kurtarabilecek tek bir şey olduğunu anlamam yıllar aldı; eteğimle alakalı değildi, gülmem de değildi, çocuksu, saf güvenim de değildi.
استغرقني الأمر سنوات لأدرك أن شيئًا واحدًا فقط كان يمكن أن يحول دون تعرضي للاغتصاب في تلك الليلة، لم يكن ذلك بسبب تنورتي، أو ابتسامتي، كما لم تكن ثقتي الطفولية.

Karşılığında, sizden tek bir şey istiyorum.
في المقابل، أطلب شيئًا واحدًا.

Hatılamamız gereken tek bir şey var... sadece onu bu dünyaya çeken kişi geri gönderebilir.
ولكن لا بُد أن نتذكّر شيئًا واحدًا... الشخص الذي حرّر الروح، هو الوحيد القادر على صرفها من هذا العالم.

Tanrıdan yalnızca tek bir şey diledim dürüst olmayı, açık olmayı.
... أسأل الله شيئًا واحدًا وأن يضفي السكينة علينا

Bir şeyi bilmek istiyorum.
أريد أن أعرف شيئًا واحدًا.

Sadece Bir şeyi bilmek istiyorum.
أريد فقط أن أعرف شيئًا واحدًا

Sadece Bir şeyi hatırla, Becket.
"فقط تذكّر شيئًا واحدًا , يا بيكيت"

Bir şeyi öğrenmek istiyorum.
أريد أن أعرف شيئًا واحدًا

Başta çok zor oldukları için anlamamıştım ama sonra basit Bir şeyi anladım.
لكنّي فهمتُ شيئًا... واحدًا بسيطًا.