"شيئ خاطئ" - Translation from Arabic to Turkish

• Yanlış bir şey
• bir sorun
• şey ters
• şey yanlış
• bir terslik
• şeyler ters

Yanlış bir şey var.
هناك شيئ خاطئ إنها تستنفذ طاقة أكبر من حاجتها

Fakat vücudumu bilirim kesinlikle Yanlış bir şey yedim.
اوه لكنني اعرف جسدي وبالتأكيد هناك شيئ خاطئ

Annie, bir şey demeden önce şunu bilmeni istiyorum, Yanlış bir şey yapmadıysam da sana para vermeye devam edeceğim.
قبل أن تقولي أي شيئ أريدك أن تعلمي أنه على الرغم من أنني لم أقم بأي شيئ خاطئ

Formumda bir sorun olduğunu düşünmüyorum, teşekkürler.
انا لااعتقد ان هناك اي شيئ خاطئ في شكلي شكرا لك

Yaşadığımız yerde bir sorun var köpek?
هل هناك شيئ خاطئ حيث نعيش،ياكلب؟

Eğer herhangi bir şey ters giderse çok fazla öksürse bile suç senin.
أعطنا ما نحتاجه للاهتمام بـ"أنطوان" ولكن دعني أقل لك شيئاً لو حدث أي شيئ خاطئ لو انه أصبح يسعل بقوة فأنت المُلام

Allah korusun bir şey yanlış giderse paramparça oluruz.
لسمح الله لو أن شيئ خاطئ سنتحطم

O anda tüylerim diken diken oldu ve bu işte bir terslik vardı.
ولاحظت لحظة مارأيت شعره المتوقف تحت عنقه وكان هنالك شيئ خاطئ في الأمر

Bir şeyler ters gitti.
شيئ خاطئ حصل له.

Ben Yanlış bir şey yapmadım ve bu ülkede hiçbir yetkiniz yok.
لم أقم بأي شيئ خاطئ و أنت لا تمتلك أي سلطة في هذا البلد

Sonuçta o daha çocukmuş. Yanlış bir şey yapmamış.
اقصد، انها كانت مجرد طفلة ولم تقم بأي شيئ خاطئ

Ben bir şey yapmadım ben Yanlış bir şey yapmadım
لم أفعل أي شيئ لم أفعل أي شيئ خاطئ

Frasier, sen Yanlış bir şey yapmadın.
فريزر، أنت لم تفعل أي شيئ خاطئ

Birkaç soru sormak istiyor. Ben Yanlış bir şey yapmadım.
يريد أن يطرح عليك بضعة أسئلة - إسمع، لم أقم بأيّ شيئ خاطئ -

Sol ayağımda bir sorun var.
الأمر هو هناك شيئ خاطئ في قدمي اليسرى

Seninle olduğuma göre bende de bir sorun var, eğer bu bebek...
و فكرة ممارستي للجنس معك تعني أنه هناك شيئ خاطئ فيني ...و إذا كان هذا الطفل

Ya biz cansız olduğumuzda bir şey ters giderse?
أن تعلم إن حدث أي شيئ خاطئ سنموت ؟

Bu gün bir şey yanlış geldi.
أشعر بان هنالك شيئ خاطئ اليوم

Beklemediğimiz bir terslik çıkmış olmalı.
هناك شيئ خاطئ شيء نحن لم نتوقّعه

Bir şey ters gitti ... Bir şeyler ters gitti.
هناك شيئ خاطئ هناك شيئ خاطئ