"شيئ واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek bir şey
        
    • bir şeyi
        
    • bir şey var
        
    • bir şey daha
        
    Kargo bilgisine göre, gemiden sadece tek bir şey indi. Open Subtitles وفقاً للبضاعة الظاهرة شيئ واحد فقط قد خرج من السفينة
    Schwarzschild yarıçapını kütle belirlediğine göre, aslında bilmem gereken tek bir şey var. TED و كون الكتلة تحدد شعاع شوارزشيلد هنالك شيئ واحد فقط اريد ان أعرفه حقاً
    Çünkü bu hayatta tek bir şey geçerlidir. Open Subtitles لأنه فى هذا الحياة هناك شيئ واحد فقط مُعتبَر
    Atışa ait herhangi bir şeyi alıp ki bu tek bir şeydi önceden, bunu iki şeye çevirebiliriz: Şutun kalitesi ve şut atanın kalitesi. TED يمكننا اخذ شيئ كان يرمي، الذي كان شيئ واحد من قبل و تحويله الى شيئين: نوعية الرمية و نوعية الرامي.
    Bizi tekrar gördüğünüz için sağ olun Peder. bir şeyi yakalamak istedik. Open Subtitles شكراً لمقابلتك لنا، أبانا اردنا أن نتضح من شيئ واحد
    Ama uzay hakkında inandığım bir şey var: Uzay, beni öldürmeye çalışıyor. TED لكن هناك شيئ واحد بشأن الفضاء أنا مؤمن به: وهو أنه يحاول قتلي.
    Kendimi eskisi gibi hissediyorum tekrar. Sadece bir şey daha. Open Subtitles ــ أشعر بأنّي عدت لطبيعتي مجدداً ــ شيئ واحد فقط
    Bunun için gözyaşı dökecek değilim. Ama beni endişelendiren tek bir şey var. Open Subtitles لن اسمع أي شيئ لكن أنا قلق بشأن شيئ واحد
    Sen erkeksin, Bobby. Aklında tek bir şey var. Open Subtitles انت رجل يا بوبي و عقلك مبرمج على شيئ واحد فقط
    O şekil değiştiren, sürüngen albino yaratıkları bozum etmek için yapacağımız tek bir şey var. Open Subtitles هناك شيئ واحد بإمكاننا فعله قبل أن نذهب و نهاجم هؤلاء الأوغاد
    Kırk yılda bir senden bir şey istedim. tek bir şey, onu bile yapamıyorsun. Open Subtitles لقد طلبت منك شيئ واحد شيء واحد وانت لا تستطيع حتى فعله
    Hadi yapalım, yapabiliriz. - bişey diyeceğim, tek bir şey Open Subtitles ــ لنقم بذلك, نستطيع فعل ذلك ــ فقط شيئ واحد, شيئ واحد
    Böylece, her şey yolunda olmadığı zaman doğru bildiğim tek bir şey var. Open Subtitles لذا، بينما يكون كل شيئ ليس على ما يرام، شيئ واحد أعلم أنّه حقيقي.
    Bir hastanen olacaksa gözden çıkaramayacağın tek bir şey vardır. Open Subtitles إن أردت امتلاك مستشفى، هناك شيئ واحد يمكنك تخفيضه.
    sadece bir şeyi değil ya da bir insanı değil. Open Subtitles ولا أقصد به حب شيئ واحد أو شخص واحد
    Sana bir şeyi açıkça söylemek istiyoruz Ron. Open Subtitles نريد ان نوضح شيئ واحد لك يا روني
    Ama bir şeyi anlamadım. Neden bütün 20 yılda numara çektin ki? Open Subtitles شيئ واحد لم افهمه لماذا مثلت ل20 عام؟
    Sizi Bill'e teslim etmeden önce konuşmak istediğim başka bir şey var. Open Subtitles قبل أن أحولك إلى بل هناك شيئ واحد آخر أعتقد أننا يجب أن نتحدث بشأنه
    bir şey daha, porsiyonlar daha büyük olursa harika olur. Open Subtitles شيئ واحد فقط لو جعلت الأنصبة أكبر لكان ذلك أفضل
    bir şey daha var, Meryem ana... senin görmeye gelmemin esas nedeni.. Open Subtitles وهناك شيئ واحد آخر أيتها العذراء وهو الشيء الذى جئت من آجله لأخبرك به
    Sadece avcı yeleğimi, yem kutumu ve bir şey daha alacaktım ama... Open Subtitles فقط عليّ توضيب سترة الذباب عدة الصيد وهناك شيئ واحد اخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more