Ben ilacı içtim. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ طمّاع جداً لأنْ سؤال هذا. شَربتُ الدواء. |
Öksürük, çok fazla şarap. Belki de çok içtim. | Open Subtitles | سعال،نبيذ كثير لَرُبَّمَا شَربتُ الكثير. |
Evet, sadece biraz fazla su içtim, biliyorsun. | Open Subtitles | نعم أنا فقط شَربتُ الكثير مِنْ الماءِ اتَعْرفُ؟ |
Hayır, çok içtim ve şimdi bırakmak zorundayım, bu yüzden etrafa göz kulak ol. Burası bir alışveriş merkezi olsaydı, şu an bir tuvalette olurdun. | Open Subtitles | لا، شَربتُ إلى كثيرِ والآن أنا يَجِبُ أَنْ أَحْبَّ أَذْهبُ، يَكُونُ مُراقبتُي لذا. |
Ben ikinci şişeyide içtim. Çikolata, şekerleme ve pastaları bitirdim. | Open Subtitles | شَربتُ القنينةَ الثانيةَ وأنا أنهيتُ الشوكولاته , marshmallows وكعكة. |
O sebze suyundan çok içtim. | Open Subtitles | شَربتُ الكثير مِنْ ذلك العصيرِ. |
Tanrım. Şaraptan içtim. | Open Subtitles | أوه، اللهي، شَربتُ النبيذَ. |
Bataklık suyundan içtim. | Open Subtitles | شَربتُ ماء المستنقع |
Çok fazla içtim. | Open Subtitles | شَربتُ كثيراً. |
İçtim... | Open Subtitles | وأنا شَربتُ... |