Homoseksüel cinayetlerine karşı senin aleyhine tanıklık yapması karşılığı FBI ceza indirimi önermiş. | Open Subtitles | عرضَت عليه المباحِث الفدراليَة تخفيفَ حُكمِه لو شَهِدَ ضِدكَ في جرائِم الشاذين تِلك |
Eğer bunlardan birisi rüşvet vermediğine dair tanıklık yaparsa, ve aşırı derecede cezalandırıldığını gösterebilirsek, önyargıyı ispatlarız. | Open Subtitles | الآن، لو شَهِدَ أحدَهُم بأنهُم لم يدفعوا الرِشوة و نُظهرُ أنهُم حُكموا بشكلٍ غيرِ عادِل نُثبتُ التحيُّز |
McManus bile lehime tanıklık yaptı. | Open Subtitles | حتى (ماكمانوس) شَهِدَ لِصالِحي |