Bir şey var, çok önemli, Fransa'ya yelken açmadan önce yapılması gereken bir şey. | Open Subtitles | هُناك شَيء آخَر شَيء في غايَة الاهمِيه ويجِب القيام بِه قَبل أن نَبحِر لفَرنسَا |
Majesteleri'nin adına, Papa'ya açıklama yapmaya söz vermesine rağmen, Kral Francis böyle bir şey yapmadı. | Open Subtitles | عَلى الرُغم مِن أنه وعَدك بِالتَمثِيل لِلِبابَا لأجِل مَصلحَة فَخامتُك الملك فرانسيس لم يَفعَل شَيء كَهَذا |
Her şeyi değiştirmek için yapabileceğimiz bir şey var. | Open Subtitles | لكِن هُناك شَيء نفَعلُه لنُغيِر كُل شَيء |
Sorun yok. Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | كُل شَيء علَى مَايُرام، كُل شَي سيَكِون علَى مَايُرام |
Kısaca, Kral'ın başına kötü bir şey gelecek olursa beni elde etmenin hesaplarını yapıyorsunuz. | Open Subtitles | أعني، أنتَ تظنَ بَأنَه إذَا حدَث شَيء سَيء لِلمَلِك تفَكِر أن تحظَى بِي |
-Ayrıca, Nan bana bir şey olacak olursa kızımla ilgileneceğine söz verir misin? | Open Subtitles | وأيَضاً أيتَها الفتَاه إذَا حدَث شَيء مَا لي هَل تَعدِيَني بِرعَايتِها؟ |
Lütfen, birbirimiz için ifade ettiğimiz her şey adına yaşadığımız bunca şey adına, lütfen! | Open Subtitles | أرجَوك بعَد كُل شَيء فعَلنَاه لِبعَضنَا البَعض بعَد كُل شَيء كُنا علَيه أرجِوك |
Dinle. O iyileşene kadar hiçbir şey yapmasına izin verme. | Open Subtitles | إسمَع ، لا تدعه هُنا حتى يلتئم كُل شَيء. |
Sana yemin ediyorum, her şey farklı olacak. | Open Subtitles | أقسِم لَك الأن، كُل شَيء سيكِون مختلِف |
Size söz veriyorum Sir John, yarından itibaren her şey çok farklı olacak. | Open Subtitles | "أقَسِم لَك، سَيِد "جون مِن يَوم غَد كُل شَيء سَيكِون مخَتلِف |
Jane için her şey değişecek. | Open Subtitles | كُل شَيء سَيتغَير بِالنَسبه لهَا |
Gitmeden önce, Leydi Mary'ye bir kaç şey söylemek isterdim. | Open Subtitles | "قبِل أن أغَادر، أوَد قَول شَيء لِلِسيده "ماري |
Ve bazıları da dediklerinin aksini düşününce ettikleri yeminin dedikleri için değil düşündükleri şey için olduğu fikrindeler. | Open Subtitles | والبَعض الآخَر يمُكن إعتِبارهم إذَا قَالو شَيء مَا، ولكِن يُفكرِون بِشيء آخر ثم يَذهَب قسمَهُم عَلى مَا يَعتقِدون وليسَ كمَا يَقِولِون |
Her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | كُل شَيء سيَكِون عَلى مَايُرام |
Eğer yeni monarşi herhangi bir şeyle uğraşıyorsa, uğraştığı şey özgürlük içindir! | Open Subtitles | إذَا كَانَت الحُكومَه المُلكِيه الجَديدَه تَتحدَث عَن أي شَيء ! إذَاً ستَكِون عَن الحُريَه |
Bir yabaninin böyle bir şey yaptığını hiç görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى بربرين يفعلون شَيء كهذا. |
Bir şey yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | أحتاجُكِ أن تَفعَلي شَيء مِن أجلي. |
Ama bir şey var değil mi? | Open Subtitles | ولكِن هُناك شَيء آخر؟ |
Hayattaki her şey saçmalıktır. | Open Subtitles | كُل شَيء في الحَياه سَخِيف |
- Her şey iyi değil miydi? | Open Subtitles | ألم يَكُن كَل شَيء جَيِداً؟ |