Çok sağ ol. Sikik güvenoyun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً جَزيلاً يا غلوريا شُكراً على تصويتِكِ بالثقةِ فيّ |
Benimle festivale geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على قدومكِ لنتباهى بأنفسنا اليوم. |
Bana yardım ettiğin için teşekkür ederim. Bir kez daha. Ben bir şey yapmadım hanımefendi. | Open Subtitles | ـ شُكراً على مُساعدتي مُجدداً ـ لم أفعل أي شيء، سيدتي |
İpucu için sağ ol. Çam yaprağından kirpikler. | Open Subtitles | شُكراً على النصيحه، رُمُوشٌ مِن إبر الصنوبر |
Eve bıraktığın için sağ ol. | Open Subtitles | شُكراً على توصيلِك لي لِلمنزِل |
Yemek için sağ olun. | Open Subtitles | شُكراً على الطعام |
Yaptığın için teşekkür ederim. Bunu unutmayacağım. | Open Subtitles | شُكراً على عملِك سوف أتذكّر هذا |
Pekala. Denediğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | حسناً، شُكراً على أيّة حال لمُحاولتك. |
Telefon için teşekkür ederim Jiu Shi. | Open Subtitles | - شُكراً على المُكالمَة أيها الرئيس |
Bo-Duk ile gönderdiğiniz hanımeli çayı için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على إرسالك شاي عسل الزهر ! (برفقة (بو-ديك |
Sizin için gördüğümüz-- Bay Bishop, geldiğiniz ve bizden dinlediğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | ولا ينبغي لشركة محاماتك أن تكون سيد (بيشوب) شُكراً على حضُورك |
İlişki için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على الجماع. |
- Geldiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على حُضوركم |
Bıraktığın için teşekkür ederim, dede. | Open Subtitles | شُكراً على إيصالي يا جدي |
Anlatmaya çalıştığım şeyi gösterdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شُكراً على إثبات وجهة نظري. |
Uyarın için sağ ol. Hoşça kal, tatlım. | Open Subtitles | شُكراً على صمودكِ وداعاً يا عزيزتي |
Kahve için sağ ol. Toby? | Open Subtitles | شُكراً على القهوة |
Önceden uyardığın için sağ ol. | Open Subtitles | شُكراً على النصــائح |
Her şey için sağ ol. | Open Subtitles | شُكراً على كُل شيئ |
Yemek için sağ olun. | Open Subtitles | شُكراً على الطعام |