"صادقاً تماماً" - Translation from Arabic to Turkish

• tamamen dürüst
• karşı dürüst
• karşı tam olarak dürüst

Bak, evet, sana karşı tamamen dürüst davranmadım ama bu yalan söylemekten farklı.
أسمعي , صحيح لم أكن صادقاً تماماً معكِ ولكن هذا مختلف عن الكذب

Fakat, tamamen dürüst olmak gerekirse öğrencilerime verdiğim bu mesajla kesinlikle çelişiyorum.
لكن لو كنت صادقاً تماماً مع نفسي سأكون متعارضةً مع رسالتي التي أرسلها لطلابي

Bana karşı tamamen dürüst olmadığın sürece bunu daha fazla sürdürmek istemiyorum.
فما لم تكن صادقاً تماماً معي... لا أريد القيام بهذا بعد الآن

Sana karşı dürüst olacağım. Kürek çekmeyi hiç bilmiyorum..
لأكون صادقاً تماماً معكِ أنا لا أجدف على الإطلاق

Ama bana karşı tam olarak dürüst davrandığını sanmıyorum.
لكنى لا أعتقد أنك صادقاً تماماً معى

Zippy, bu dünyada tamamen dürüst olmak isteyeceğin tek an paramedikin "Ne aldın?" sorusunun cevap anıdır.
المرة الوحيدة في هذه الدنيا التي تكون فيها صادقاً تماماً عندما يسألك المسعفين: ماذا تعاطيت؟

Eminim Nate de sana karşı tamamen dürüst olmamıştır.
أنا واثقة أنه لم يكن أيضاً صادقاً تماماً معكِ

Sana yardım edebilirim ama bana tamamen dürüst olman ve bana güvenmen lazım.
انظر، يمكنني مساعدتك ولكن يجب أن تكون صادقاً تماماً ويجب عليك أن تثق بي

Şu an benimle tamamen dürüst değilseniz çok şansız olurdum, değil mi?
وإذا لم تكن صادقاً تماماً معي الآن فسأكون في موقف سيء جداً, أليس كذلك؟

Ama yalan makinesinin sonuçlarına bakınca tamamen dürüst olduğunu sanmıyorum.
ولكن استناداً على نتائج جهاز كشف الكذب، فإنني لا أشعر أنك صادقاً تماماً

ve bunu anlatması biraz zor ama tamamen dürüst olmam gerekiyor.
وإنه أمرٌ عسير لكي أتحدث بشأنه .لكن أحتاج لكي أكون صادقاً تماماً

Ama fark ettim ki bana tamamen dürüst değilmişsin, değil mi?
لكنني أدركت أنت لم تكن صادقاً تماماً معي أليس كذلك؟

İçeri gir ve tamamen dürüst ol.
ستدخل هناك, وستكون صادقاً تماماً

Kendim hakkında sana tamamen dürüst davranmadım.
لمْ أكن صادقاً تماماً معكِ ولا مع نفسي

Zedd, tamamen dürüst olmadığın sürece, sakladığın neyse itiraf etmediğin sürece seni, Allard'ın sorumluluğundan kurtaramam.
(زيد)، ما لم تكن صادقاً تماماً وما لم تعترف بأياً كان ما تخبئه لا يمكنني أن أعفيك عن مسؤوليتك من (ألارد)

Evet, Paul'un sana karşı tamamen dürüst olmadığını hissediyorum.
أجل , أشعر بأنّ (بول) لم يكن صادقاً تماماً معكِ

Bu basın toplantısını yapmak istedim, çünkü halka karşı dürüst olmadım.
أعقد هذا المؤتمر الصحفي لأنني لم أكن صادقاً تماماً معكم

- Bana karşı dürüst olur musun? - Deneyeceğim.
-هل يمكنك أن تكون صادقاً تماماً معي ؟

- Bana karşı dürüst olur musun?
-هل يمكنك أن تكون صادقاً تماماً معي ؟

Bak, sana karşı tam olarak dürüst olmadım.
.. اسمعي، لم أكن صادقاً تماماً معكِ