"صادقون" - Translation from Arabic to Turkish

• dürüst
• dürüstüz
• dürüstler
• güvenilirdir

İyi, dürüst çiftçileri, zor kazandıkları paralarını versinler diye kazıklıyordum.
أغش مزارعون صادقون صالحون لأخذ مالهم الذي جنوه من عملهم.

Aslında hazır dürüst dürüst konuşurken sana yardım etmek bana güzel geliyor.
تعرفين ماذا, بينما نحن صادقون مساعدتك تجعلني أشعر أنني بحالة جيدة حقا.

Diğer insanların tümü dürüst mü davrandı bilmiyorum veya yaptıklarından biraz fazla ya da az mı söylediler bilmiyorum çünkü gizliydi.
لا أعرف ما إذا كان الآخرون كلهم صادقون أو ما إذا كانوا أيضا قالوا أعلى قليلا أو أقل مما حصلوا لأنها غير معروفة.

Ne de olsa biz İngilizler doğuştan dürüstüz, değil mi?
على اى حال, فنحن الأنجليز صادقون جدا بالفطرة

Siz dürüstler çok dürüst olduğundan yargılamaya en uygun olduğuna inanıyor musunuz?
وأنت تظن بأن الصرحاء الأنسب ليحكموا لمجرد أنهم صادقون جدًّا ؟

Onlar güvenilirdir.
إنهم صادقون

Kamuoyunu, kendini korumanın üzerine koyma konusunda dürüst olmak.
صادقون حول جعل الرأي العام أهم من الحفاظ على ذاتكم.

Kendimizi nasıl tanımladığımız ve gerçekte ne yaptığımız konusunda dürüst olmak.
صادقون حول كيفية تحديد أنفسنا وعن ما يحددها فعلاً.

Ya birbirimize karşı dürüst oluruz ya da bu iş hemen burada biter.
إن لم نصبح صادقون مع بعضنا البعض فلتتوقف الأمور عند هذا الحد

Belki bir gün, dürüst memurlarımız olduğunda Demir Maymun emekliye ayrılabilir.
ربما يوما ما ، سيكون لدينا مسؤولون صادقون ويمكن للقرد الحديدي التقاعد.

Ama birbirimize karşı dürüst olacağımıza söz verelim.
دعنا فقط نَعِدُ أَنْ نَكُونَ صادقون كلياً مَع بعضهم البعض.

Ama dürüst olmalıyız.
وَصلنَا إلى نَكُنْ صادقون حول ماذا يجري.

Bu işin yürümesi için birbirimize karşı dürüst olmamız gerekiyor.
الآن، الطريق الوحيد هذه علاقةِ سَيَعْملُ، النيل، إذا نحن صادقون جداً مَع بعضهم البعض.

Dogville'in sakinleri kasabalarını seven iyi ve dürüst insanlardır.
سكان دوجفيل أناس طيبون، الناس صادقون و لقد أحبوا منطقتهم.

Birbirimize karşı dürüst olalım, tamam mı?
دعنا نَكُونُ صادقون مَع بعضهم البعض، أليس كذلك؟

Eğer dürüst olmak gerekirse bu binadaki çoğu insan böyledir.
حسنا, ان كان الناس صادقون معك فهذا حال معظم من في البناء

Gerçek, dürüst insanların, yalan söylemeye, kandırmaya ve çalmaya mecbur bırakıldığıdır.
. الحقيقة ، ناس صادقون يجبرون على الكذب والخدع والسرقة

dürüst olalım, onlar herkese casus diyor.
دعنا نَكُونُ صادقون حوله، يَدْعونَ كُلّ شخصَ جاسوس.

dürüst, çalışkan insanlar evlerini kaybediyorlar.
أشخاص, صادقون, كادحون, شرفاء يخسرون منازلهم.

Kaba değil dürüstüz.
نحنُ لسنا بُخلاء، نحنُ صادقون.

Aslında onlara saygı bile duyuyorum. Çünkü dürüstler.
في الواقع، أحترم هذا النوع من المجرمين لأنهم صادقون.