Çok gizli olayları yalanlayıp durduğum bunca yıl boyunca hiç bu kadar şok edici bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | طوال سنوات عملي في تغطية الاكتشافات بالغة السرية بالملاءات لم يسبق لي أن كشفت عن شيء صادم كهذا |
Öyle bakmayın! Biliyorum, biliyorum. şok edici, değil mi? | Open Subtitles | رجاءاً لا تحدقوا فى ، أعرف أعرف أن المنظر صادم |
Kadınlar için olan turbo şok ayakkabısını arıyorum. | Open Subtitles | إنني أبحث الآن عن توربو نسائي صادم بمقدار ألف درجة |
şaşırtıcı bir durum, yılın bu zamanında bir adamın halısına kan akıtıyorum. | Open Subtitles | ياله من أمر صادم, أن أنزف على سجادة رجل تافه في هذا الوقت من السنة. |
Sence son 18 saatte başına gelen en travmatik şey bu muydu? | Open Subtitles | أتظنين أن ذلك أكثر شيء صادم حدث خلال الـ 18 ساعة الأخيرة؟ |
Gerçi çok şaşırdım, böyle bir şey açık bir alanda oluyor ve kimse hiçbir şey görmüyor, öyle mi? | Open Subtitles | هذا أمر صادم, شيء كهذا يحدث في العراء و لا أحد يرى شيئا ؟ |
Lindenkrone'un sözleri şoke edici. | Open Subtitles | على المستوى الشخصي، ارى ان كلام لينديكرون صادم |
sarsıcı bir olay artı ütopik hayal gücü artı hareket kası, işte bu şekilde gerçek bir sıçrayış elde ederiz. | TED | حدث صادم ومخيلة مثالية وقوى حركية، هكذا نحصل على تقدم حقيقي. |
Biraz şok olabilirsiniz ancak sizi temin ederim, bu tablo gerçek. | Open Subtitles | أعلم ان هذا صادم قليلا لكن أؤكد لك ان هذه اللوحة أصلية |
şok edici, değil mi? Gerçek zenginlikle ilk karşılaştığın an. | Open Subtitles | إنه صادم أليس كذلك، أول مرة ترى ثراء حقيقيا؟ |
Fakat daha da şok edici olan insan kayıplarının olması. | Open Subtitles | ولكن الخسائر البشرية تعد الشيء الأكثر صادم. |
Muhtemelen sizin için şok edici, ama şehirdeki son alışveriş merkezi nerede son bulur? | Open Subtitles | لعلّ الأمر صادم بالنسبة لك، لكن حيث يتواجد آخر سوق تجاري في مدينتك |
Öyle şok edici bir keşif yaptık ki bir yere oturup kendinizi gerçeğe hazırlasanız iyi olur. | Open Subtitles | إنه إكتشاف لشيء صادم جداً سترغب بالجلوس وتحضر نفسك للحقيقة |
Az önce elimize şok edici bir video ulaştı. | Open Subtitles | أخبار عاجلة لدينا فيديو صادم لقد تم إرسال هذا لنا منذ دقيقة |
Birazcık şaşırtıcı çünkü genelde hediyemi doğum günümden 3 hafta sonra verirdin. | Open Subtitles | حسناً ,هذا صادم فعلاً لنك عاداً تعطيني هديتي بعد 3 اسابيع |
Polise silah çeken serseri bir çocuğun vurulmasının ulusal haberlerde yer almaması çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | بشكل صادم فتى وضيع يطلق النارعليه ويسحب مسدسه على الشرطة |
Biliyorum, o kadar şaşırtıcı ki, gördüklerini idrak edebilmek zaman alıyor. | Open Subtitles | أعرف، الأمر صادم للغاية، ستستغرق عقولكم دقيقة لإدراك ما رأيتموه |
Şüphelinin hayatında o kadar travmatik bir olay oldu ki, normal bir adamı seri katile döndürdü. | Open Subtitles | شيء ما حصل في حياة الجاني شيء صادم لدلرجة حولته من رجل عادي الى قاتل متسلسل |
Dünyaya gelmiş olması gerçeğinden nefret ediyor olabilir ya da hayatında doğumla ilgili travmatik bir değişiklik gerçekleşmiş olabilir. | Open Subtitles | قد يكون كره حقيقة أنه ولد او قد يكون مر بحدث صادم مغير للحياة مرتبط بالولادة |
travmatik bir olayı durdurmanın tek yolu, hayatınızı elinize almanızın yolu, bununla yüzleşmektir. | Open Subtitles | السبيل الوحيد لايقاف حدث صادم من السيطره على حياتك هى مواجهته |
Aman ne şaşırdım. Şimdi ne yaptı? | Open Subtitles | ذلك أمرٌ صادم , ما الذي فعله الآن؟ |
Efendim, bunun şoke edici olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | سيدي , أنا, .. أعلم بأن هذا صادم |
Ancak hastane korkusu belirli bir sarsıcı olay olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | لكن الخوف من المستشفيات يشير إلى حادث صادم معين ..لذا سأقول |
Söylediğim gibi biz de buna çok şaşırdık. | Open Subtitles | كما قلتُ، هذا أمر صادم. |