Tam koordinatlar için bir işaret fişeği atın. roket atıp binayı yok edeyim. Bu çok saçma! | Open Subtitles | لو أن لدي إحداثيّات المبنى يمكن أن أطلق صاروخاً وأنتزع المبنى من التسلسل |
Bir tek kelimemle tam o noktaya üç dakika içinde bir roket gönderebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أصدر أمراً و أرسل صاروخاً إلى موقع غير محدد في غضون ثلاث دقائق |
Yani 1893 senesinde bir roket yapıp dünyayı bir yüzyıl boyunca kötü İngiliz yemekleri yemekten mi kurtardın? | Open Subtitles | إذاً قد صنعتِ صاروخاً في سنة 1893 و أنقدتِ العالم من قرن من الطبخ الانجليزي السيئ؟ |
Her filonun amiral gemisine bir füze at. | Open Subtitles | أطلقوا صاروخاً على الباخرة القيادة من كل أسطول |
Gerek yok, bu sıradan bir füze. İlk kategori ne? | Open Subtitles | لن نحتاجه ، سنحتاج صاروخاً عادياً ما أول فئة لديك ؟ |
Andropov 12 tane nükleer füzenin hazır ve yakıtlarının dolu olmasını emretmiş. | Open Subtitles | لقد أمر (أندروبوف) بتسليح اثنا عشر صاروخاً نووياً وتعبئتهم بالوقود |
Beyaz bir ekranın olduğu karanlık bir odada, bir roket uçarak doğruca Ay'daki adamın gözüne girmiş. | Open Subtitles | دخل قاعة مظلمة، وعلى شاشة بيضاء، شاهد صاروخاً يطير تجاه عين الرجل على القمر |
Zaman yolculuğu cihazı arıyoruz, roket değil. | Open Subtitles | بكريّة مدعمة بداسر من الديوتريوم والتريتيوم نحن نبحث عن أداة للسفر عبر الزمن وليس صاروخاً |
Çünkü öyleysen, bu geylik, seni yeni gey zirvelerine çıkaran bir roket olabilir. | Open Subtitles | لأنك لو كنت كذلك شذوذك قد يكون صاروخاً يقودك لعلو جديد |
Puro kutusundan.... ..derme çatma bir roket tasarladım. | Open Subtitles | ،شكّلت صاروخاً خاماً من أنبوب سيغار |
Bugün bir roket daha ateşleyeceğiz. | Open Subtitles | سنطلق صاروخاً اليوم |
Bu bir roket değil. | Open Subtitles | هذا ليس صاروخاً على الاطلاق |
ama karikatürlerde kötü adam, süper kahramana füze de atsa... kahraman gelmeye devam eder. | Open Subtitles | ولكن في القصص المصورة ، يمكن للشرير أن يطلق صاروخاً على البطل الخارق ولا يتأثر البطل ويظل يقاتله |
- Hatta karton kutularla füze bile yaptım. | Open Subtitles | حتى أني شيدت صاروخاً من صناديق الورق المقوى |
füze mi deneyeceksin? | Open Subtitles | أنك سوف تختبر صاروخاً أو أى شىء مجنون |
yukarıda bir zırdelinin elinde, korkunç bir zehir taşıyan 15 füze var. | Open Subtitles | يحمل 15 صاروخاً مزوداً بمواد خطيرة جداً |
Ruslar bir test füze başlattı. | Open Subtitles | لقد أطلق الروسيّون صاروخاً إختبارياً |
Nükleer savaş başlığı taşıyan bir füze bu adam, Habib Marwan tarafından ateşlendi. | Open Subtitles | لقد أطلق هذا الرجل (حبيب مروان) صاروخاً يحمل رأساً نووية. |
Olay yerindeki şahitler, bugün erken saatlerde St. Edward's hastanesindeki olayların yansıması gibi bir füzenin stadyumu vurduğunu gördüklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | "يقول شهود عيان في المكان أنّهم رأوا صاروخاً يضرب الملعب..." "مماثلة للأحداث في مستشفى (ساينت إدوارد) في وقت سابق اليوم." |
Olay yerindeki şahitler, bugün erken saatlerde St. Edward's hastanesindeki olayların yansıması gibi bir füzenin stadyumu vurduğunu gördüklerini söylüyorlar. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} "يقول شهود عيان في المكان أنّهم رأوا صاروخاً يضرب الملعب..." "مماثلة للأحداث في مستشفى (ساينت إدوارد) في وقت سابق اليوم." |
Nükleer savaş başlığı barındıran bir Cruise füzesinin ateşlendiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد علمت للتو أن صاروخاً عابراً للقارات قد تم إطلاقه وهو يحمل رأساً نووية؟ |
Ben, bir kendi roketini inşa ederek aya giden adam gibiyim. | Open Subtitles | أنا مثل الرجل الذي شيّد صاروخاً بمفرده وذهب إلى القمر. |