"صالحك" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyiliğin
        
    • yararına
        
    • lehine
        
    • yana
        
    • iyiliğiniz
        
    • iyiliği
        
    • iyi değil
        
    • yararınıza
        
    • iyi gitmeyecek
        
    Senin iyiliğin için bu konuşmayı yapmaktan da kaçındığımı anlayabiliyor musun? Open Subtitles كما ترين لقد أردت أن أتجنب هذه المحادثة من أجل صالحك
    Buradan çıkmak istediğini biliyorum ama kendi iyiliğin için beni dinlesen? Open Subtitles أنا أعلم أنك تريد الخروج من هنا ولكن لأجل صالحك. جارني
    Beni terk etmeni düşünüyordum da, bence bu senin pek yararına olmaz. Open Subtitles أتعلم؟ كنتُ أفكّر بشأن انفصالك عنّي ولا أعتقد أنّ ذلك في صالحك
    Piyonlarından birinden de vazgeçtiğinde, bu oyunu kolaylıkla kendi lehine çevirebilirdin. Open Subtitles وتستغني عن احدى خيولك وتجعل هذه اللعبة تعود في صالحك
    Bak, söylemek istemezdim ama burada olduğunu biliyor ve ne yazık ki zaman senden yana değil. Open Subtitles أكره أن أصدمك بالحقيقة يا رفيق لكنها تعرف أنك هنا الآن و للأسف الوقت ليس في صالحك
    İyiliğiniz için bir şey söylemeye geldik. Open Subtitles لقد جئنا نقول شيئاً يصب في صالحك.
    Leslie, bizim gerçekleri bilmemiz, senin kendi iyiliğin için. Open Subtitles ليزلى, انه من صالحك ان نعرف الحقائق كلها
    Ama şimdilik, bunun senin iyiliğin için solduğunu bilmelisin. Open Subtitles لكن الآن ، عليك فقط أن تصدق أن هذا فى صالحك
    - Senin iyiliğin için konuşuyorum. - Dergileri kim yönetecek? Open Subtitles أقول لك ذلك لأجل صالحك من سيهتم بأمر المجلة؟
    Kendi iyiliğin için elinden geleni yapmalısın ne olursa olsun. Open Subtitles حسناً ، يجب عليك فعل ما هو فى صالحك لا يهم ما هو
    Üzgünüm tatlım, bu kendi iyiliğin için. Open Subtitles أنا آسفة يا عزيزي، هذا في صالحك.
    Senin iyiliğin için dediğimde inan bana. Open Subtitles صدقيني لما أقول أن الأمر في صالحك
    - Ben tanrı adına çalışmak zorundayım - Senin kendi yararına Open Subtitles لدي اعمال روحانية لاقوم بها الاعمال الروحانية ستكون في صالحك
    Bana yalan söylemeden ve zamanımı harcamadan lanet olası zarfı bana vermen senin yararına olacaktır. Open Subtitles انما اقولها لك لتفهمي انه من صالحك أن لا تكذبي علي او تضيعي وقتي بل عليك ان تعطيني المغلف
    Belki Henry'e söylemedin, ama bana söylemen senin yararına. Open Subtitles ربما لم تخبره، لكن من صالحك أن تخبرني
    Bak Birgitte... göğsünde hücre değişiklikleri olmuşsa zaman lehine işlemeyecektir. Open Subtitles ان كان هناك تحورات في خلايا ثديك فالوقت ليس في صالحك
    Savaşın tek iyi tarafı Jane, senin lehine bitirmendir. Open Subtitles النقطة الوحيدة من معركة، جين، هو لوضع حد لها في صالحك.
    Güç sizde yana iken zaman çok değerlidir. Open Subtitles ومن لحظة دقيقة عندما يتأرجح الزخم في صالحك.
    Sadece kendi iyiliğiniz için sıcak süt getirdim. Open Subtitles أحضرت اللبن فقط من أجل صالحك
    Hem senin hem de takımımın iyiliği için sınırlarını anlamam lazım. Open Subtitles أنا أحتاج لمعرفة طاقاتك وحدودك لأجل صالحك وكذلك صالح فريقي
    O zaman satışın tamamlanamaması iyi değil mi? Open Subtitles اظن أنه لمن صالحك عدم إتمام البيعة، صحيح؟
    O zaman bana dürüstçe cevap verin bayım çünkü bunu yapmak, sizin de yararınıza olacaktır. Open Subtitles اذن ,أجبنى بصراحة يا سيدى, وستجد انه من صالحك ان تفعل هذا.
    Bunun sorumlusu olmasan bile işler senin için iyi gitmeyecek. Open Subtitles حتى لو أنك لست المسؤول لن تسير الامور في صالحك .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more