"صالون تجميل" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzellik salonu
        
    • güzellik salonuna
        
    • kuaförde
        
    • güzellik salonunda
        
    güzellik salonu yada benzeri bir yerde olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا ينبغي أن تكوني في صالون تجميل أو ما شابه؟
    Hilda'nın güzellik salonu'na hoş geldiniz, sizin için ne yapabilirim? Open Subtitles مرحبا بكِ في صالون تجميل هيلدا. بماذا استطيع خدمتك؟ ..
    Şuradaki güzel hanımın, bizim evin yakınında güzellik salonu var. Open Subtitles تلك المرأة الجميلة تملك صالون تجميل بجانب بيتنا.
    Belki güzellik salonuna gitmeliyim. Uzun zaman oldu. Open Subtitles ريما ينبغي عليّ أن أذهب إلى صالون تجميل منذُ زمن لم أذهب
    Bir kere güzellik salonuna gitmek için Ross'u bırakmak üzereydim. Open Subtitles مرة واحدة كنت على وشك مغادرة روس للذهاب إلى صالون تجميل.
    Bir kaç hafta önce babasının eşi kuaförde mi neymiş. Open Subtitles أجل أنا أيضاَ منذ اسابيع كانت زوجة أبيها في صالون تجميل
    Annem hala fabrikada çalışıyor... ben de bir güzellik salonunda çalışıyorum. Open Subtitles أمى مازالت تعمل فى المصنع وأنا أعمل جزءا ً من الوقت فى صالون تجميل
    Kendine ait güzellik salonu açmak istiyor. Open Subtitles تريد أن تصنع من نفسها اسماً وتفتح لها صالون تجميل
    Regal Sineması'nın yakınlarında Shagun güzellik salonu var. Open Subtitles هناك صالون تجميل يدعى "شاغان" بالقرب مِن سينما "ريغال"
    - Pedikür? - Burası güzellik salonu değil. Open Subtitles لسنا هنا في صالون تجميل
    Sözde güzellik salonu. Open Subtitles اذا, هو صالون تجميل
    Burası güzellik salonu. Open Subtitles هذا صالون تجميل
    Buralarda güzellik salonu yok. Open Subtitles لايوجد صالون تجميل هنا
    güzellik salonu varmış. Open Subtitles لقد كانت تملك صالون تجميل
    Sağ tarafta bir güzellik salonu var. Open Subtitles هناك صالون تجميل علي اليمين
    Burası bir güzellik salonu. Open Subtitles هذا صالون تجميل
    Orada eskiden bir güzellik salonu işletirdim. Open Subtitles --حيث كنت أدير صالون تجميل
    Kız kardeşim, Janice alıyor. güzellik salonu var. Open Subtitles أختي، (جانيس)، بلى تُدير صالون تجميل
    Boyd hiçbir surette güzellik salonuna adım atmaz. Open Subtitles مالذي ستفعله ؟ ريلان : بويد لن يحب فكرة أن يٌردى قتيلاً خلف صالون تجميل
    Ona güzellik salonuna randevu almaya geldiğimi söyledim çünkü... Open Subtitles أنا قلت له لقد جئت لإجراء موعد عند صالون تجميل - لأن مـ -
    Muhtemelen bir güzellik salonuna gitti. Open Subtitles ذهب ربما إلى صالون تجميل.
    Gizli görev için bir kuaförde olsaydık, saçlarımızı da yaptırırdık. Open Subtitles لو كنا نعمل متخفين في صالون تجميل هل كنا لنصفف شعرنا؟
    Bana her gece bedava... güzellik salonunda yasamanin avantajlarindan biri daha. Open Subtitles أنا أتمتع بذلك مجاناً، كل ليلة، هذه أحد منافع العيش في صالون تجميل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more