"صامتون" - Translation from Arabic to Turkish

    • sessiz
        
    • sessizsin
        
    • sessizlik
        
    • sessizdir
        
    • sessizler
        
    • sessizliği tercih
        
    • susmasındalar
        
    Bu insanlar kör olmamak ve sessiz kalmamak için muazzam bir inat, inanılmaz sabır ve kesin kararlılık gösteren insanlar. TED هؤلاء أشخاص ذوي مثابرة هائلة، صبر ضخم، و إرادة مطلقة لئلا يكونوا أعمياء و لئلا يكونوا صامتون.
    Fakat bu, güçlü sessiz tiplerden olduğumuz için değil. TED ولكن ليس هذا فقط بسبب أننا جميعًا، أشخاص صامتون أقوياء،
    Rakiplerine iyice yaklaşana dek sessiz kalmalılar. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ يَبْقوا صامتون حتى يُطبقوا على منافسيهم
    Eger tümden bir sessizlik varsa bu insanlik için, gelecek için pek hayra alamet birsey degil. Open Subtitles اذا كانوا صامتون جميعا, اذن فبقايا اجسامهم لمستقبل الانسانية.
    Tabii, bir hayvanmış gibi sevmek kadar kolay bir şey yok. Onlar da epey sessizdir. Open Subtitles لا شيء اسهل من حب حيوان أليف بالرغم من انهم صامتون جدا
    Belki de ugursuzca sessiz olmalarinin nedeni hepsinin ölmüs olmasidir. Open Subtitles واذا كان ذلك, بأنهم صامتون بتشاؤم. لعل السبب انهم ماتوا جميعا.
    Beyler, Emmy uyanmış. sessiz olmanıza gerek yok artık. Open Subtitles لا يتوجب عليكم ان تكونوا صامتون بعد الان
    Neden kraliyet biz acı çekerken sessiz kalıyor? Open Subtitles لما يظلون صامتون بينما نعاني نحن ؟ لما يحمون المرأة التي سينقذنا مقتلها ؟
    Sizleri sessiz ortaklar olarak düşünmüştüm. Open Subtitles فقط ظننت انكم . ستكونون شركاء صامتون اكثر
    Tüm mahkumlar dinlenme zamanlarında, ...ışıklar kapandığında, yemek esnasında ve hapishane avlusunda dolaşırken sessiz olacaklardır. Open Subtitles يجب أن يبقى السجناء صامتون أثناء فترات الراحة، بعد إطفاء الأنوار، أثناء وجبات الطعام، وخارج ساحات السجن.
    Devam ediyorum, ...mahkumlar dinlenme zamanlarında, ...ışıklar kapandıktan sonra, yemek saatlerinde ve avludayken sessiz olacaklardır. Open Subtitles كما كنت أقول، يجب أن يبقى السجناء صامتون أثناء فترات الراحة، بعد إطفاء الأنوار، أثناء وجبات الطعام، وخارج ساحة السجن.
    İnsanlar sessiz, beklemek kanıma acı veriyor. Open Subtitles الناس صامتون ، ودمى آلمه الانتظار .. [ميسا سلموفيتش]
    Başkan, bana kalırsa siz sessiz kalıyorsunuz. Open Subtitles رئيس الوزراء، أعتقد أننا نبقى صامتون.
    Sahilde toplanan köy ahalisi hep bir sessizlik içindeydi. Open Subtitles شعب القرية، قد تجمعوا على الشاطئ ودائما ما كانوا صامتون.
    Tabii, bir hayvanmış gibi sevmek kadar kolay bir şey yok. Onlar da epey sessizdir. Open Subtitles لا شيء أسهل من حب حيوان أليف بالرغم من أنهم صامتون جداً
    Eger uzayli medeniyetleri varsa neden bu kadar sessizler? Open Subtitles واذا كانت الحضارة الفضائية في الخارج هناك, لماذا هم صامتون جدا?
    Siz yine sessizliği tercih ettiniz. Open Subtitles لكن كنتم صامتون
    Onlar telsiz susmasındalar, ama sen halledersin. Open Subtitles اه،انهم صامتون لكن لابد انهم كذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more