Sizi saldırıdan korumak ve yaratıcım Morrow'u bulmak için oradan ayrıldım. | Open Subtitles | أنا غادرت لحمايتكم من هجوم آخر ولإيجاد صانعي , مورو |
Sen umursamasan da yaratıcım dört gündür eve dönmedi. | Open Subtitles | لم يعد صانعي إلى المنزل منذ أربعة أيام و كأنكِ تكترثِ بالأمر |
Yaratıcımı yetmiş yıldan daha uzun bir süredir görmedim ve ona hâlâ sadığım. | Open Subtitles | أنا لم أرى صانعي لمدة أكثر من هذه و ما زلت مطيعاً له |
Kötü anlatım yapan "Skandal Çıkaranlar"da oynamıştı. | Open Subtitles | أجل, في المسلسل الواقعي المروي بشكل ضعيف "صانعي الفضائح" |
Eşyaları yapan kişiler hangi tür dijital işlevi tüketicilerine önereceklerini düşünmeye başlayacaklar. | TED | على صانعي الأشياء البدء بالتفكير في ما هي الوظائف الرقمية التي سيعرضونها على المستهلكين. |
Sadece onunla ben... buradan çok uzak bir yere gittiğimizde... döneceğim yaratıcı. | Open Subtitles | وعندما نرحل بعيداً عن هذا المكان إلى مكان أنا وهي بمفردنا، سوف أعود يا صانعي. |
Uzay Yolcuları ile Cehennem Kurucuları arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف شاسع بين مسافري الفضاء "و" صانعي الجحيم |
Hizbullah'ın bomba yapım ekiplerinden sorumlu eski iki numarası. | Open Subtitles | "ايان المجاهد" ثان اهم رجل في حزب الله مسؤول عن صانعي القنابل |
Prosfesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren... ..ve turta yapanların arasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعيش وسط صانعي الفطيرة والذين يمتطون عربة الغولف مع أسماء رياضيين محترفين |
Bir süre yaratıcım benim her şeyimdi. | Open Subtitles | لفترة من الوقت، كان صانعي يمثل كل شيء لي. |
En az yaratıcım kadar bundan sen de sorumlusun. | Open Subtitles | وأنت مسئول عما جرى لي تماماً بقدر صانعي. |
yaratıcım o olabilir ama göt gibi bariz ki beni o yetiştirmedi. | Open Subtitles | رُبما يكون صانعي, لكنهُ لم يُربني وترَكني وَحيدة. |
Eric benim yaratıcım, Sookie. Bu olayda senin tarafını tutacağımı düşündün mü gerçekten de? | Open Subtitles | إيرك) ، هو صانعي) هل إعتقدت حقاً انني سأقف الى جانبك في هذا؟ |
Bin! Baba, Yaratıcımı fabrikadaki öteki sinir kaskına götürmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أخذ صانعي إلى تلك الخوذة الآخري بالمصنع |
Yaratıcımı yaktın. | Open Subtitles | لقد حرقتي صانعي. |
Aileniz dün geceki Skandal Çıkaranlar'ında pek iyi değildi. | Open Subtitles | حسناً, عائلتك لم تظهر بشكل جيد في حلقة "صانعي الفضائح" البارحة |
Skandal Çıkaranlar canlandırma yayın yapan bir programdı. | Open Subtitles | "صانعي الفضائح" كان عرضاً مثّل قصص عناوين الأخبار |
Adamları tatillerde çok kötü oluyorlardı Hunt da Noel zamanı şu kar yapan makinelerden sipariş etti. | Open Subtitles | رفقاؤه كانوا يشعرون بالسوء في العطل لذا.. طلب هانت احد صانعي الثليج في عشية الميلاد |
Heykeltraşlar, fotoğrafçılar, film yapımcıları veya müzisyenler gibi... yaratıcı kardeşlerinden farklı olarak moda tasarımcıları... tüm diğer moda tasarımcılarının tasarımlarından... numuneler kullanabilirler. Moda tarihindeki herhangi bir giysiden... | TED | ليس كأخوانهم وأخواتهم المبدعين من التشكيليين والمصورين أو صانعي الأفلام أو الموسيقيين، يمكن لمصممي الأزياء أخذ عينة من جميع تصميمات أقرانهم. |
Cehennem Kurucuları nasıl parti yapılacağını bilir. | Open Subtitles | يعرف صانعي الجحيم كيف يستمتعون |
Şu bomba yapım uzmanları. | Open Subtitles | صانعي القنابل الخبيرين |
Profesyonel atletlerin isimlerini taşıyan, golf arabası süren, turta yapanların arasında yaşıyoruz. | Open Subtitles | نحن فقط نعيش وسط مجموعة من صانعي الفطيرة الذين يمتطون عربات الجولف بأسماء رياضيين محترفين |
Bomba yapanlar sıkça kazaya kurban gidiyorlar. | Open Subtitles | يموت صانعي القنابل بشكل عرضي بسبب التردد |
Film yapımcıları ve müzik endüstrisi tarafından tertiplenmiş bir yalan. | Open Subtitles | كذبة تخترع بواسطة فيلم أو الناشر أو بواسطة صانعي الأغاني |
Sen benim yaratıcımsın. | Open Subtitles | أنت صانعي |
Birçok kişi evlerinin önceki şarap üreticilerinin ruhları tarafından işgal edildiğini söyler. | Open Subtitles | فمعظم الناس تتمنى أن تقول أن منزلها مسكون بأشباح صانعي النبيذ السابقين |