"صبار" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaktüs
        
    • kaktüse
        
    • kaktüsü
        
    • kaktüsler
        
    • Sarısabır
        
    Hım evi satıp banka hesabını da boşalttıktan sonra bana bıraktıkları bir kaktüs bir Phil Collins cdsi birde küflenmiş bir parça peynir. Open Subtitles حسنا,بعد بيع المنزل و سحب النقود من البنك كل ما تركه لي هو نبات صبار
    Nihayetinde, belki bu sahildeki evi satarız, çöle yerleşebiliriz, ...günlerimizi kaktüs bahçesinde vakit harcayarak geçirebiliriz. Open Subtitles في النّهاية، ربّما يمكننا بيع المنزل الشّاطئيّ، ننتقلُ إلى الصّحراء، نقضي أيامنا بالإعتناء بحديقة صبار.
    Alison'ın kıçında bir kaktüs olabilir ama sen de abartıyorsun. Open Subtitles وأنا أعلم حصلت أليسون صبار حتى الحمار، ولكن كنت على مدى حسمه.
    Ve yarasalar kaktüsten kaktüse uçarken onların tozlaşmalarını sağlarlar. Open Subtitles وعند انتقال الخفّاش من صبار لآخر يقوم بتلقيحها
    Anne yemin ederim, bir kaktüsü öldürebilecek tek kişi sensin! Open Subtitles الأم، وأنا أقسم، أنت الشخص الوحيد الذي يمكن أن تقتل صبار.
    Evet kaktüsler, çok sivri iğnelerle çevrelenmiştir. Open Subtitles نعم بالتأكيد صبار , مغطاة بإبر حادة
    Evet, biraz Sarısabır bitkisi bulursan, Open Subtitles أجل لو عثرت على نبات صبار حقيقي،
    Yani arkanda büyük bir kaktüs taşıyan bir adam varsa seni uyarmalı mıyım? Open Subtitles إذا كان هناك رجل يقف خلفك مع صبار عملاق، يجب عليه تحذيرك؟
    At üstünde bir kovboy evet, hemen yanında kaktüs vardı. Open Subtitles راعي بقر على ظهر حصان، أجل، واقف بجوار نبتة صبار. كنت أحب ذلك راعي البقر.
    Şu ana dek gördüğüm en güzel kaktüs gülü. Open Subtitles ..ارفع واجمل زهور صبار رأيت على الاطلاق
    Bunu şimdi söylüyorsun. Kahrolası bir kaktüs yedim. Open Subtitles الآن أنت قل لي، أكلت صبار سخيف.
    Adaçayı çalılığında bir kaktüs çiçeği bulmak gibi bir şey. Open Subtitles انه مثل ايجاد زهرة صبار بين الاشواك.
    kaktüs bile olmayan kahrolası bir çölün ortasında kaldık. Evet. Open Subtitles ما هذه الصحراء التي ليس فيها صبار ؟
    Bass, kaktüs yapraklarını seversin sen! Aman tanrım. Open Subtitles " باس " أنت تعشقين صبار " أوبانتيا " الشائك يا إلهي
    - Evet ortağım! kaktüs kartı çekmesini istediğin bir oyuncu seç. Open Subtitles إختر لاعباً أخر تريد أن يسحب بطاقة صبار
    "Hakiki, canlı ejderha, kaktüs şekeri, 10 kilometre sonra," falan tarzı yerler. Open Subtitles يقول: "ريال مدريد ، التنين الحية، صبار الحلوى، خمسة أميال إلى الأمام، " هذا النوع من الشيء .
    Kahrolası bir kaktüs yedim. Open Subtitles لقد تناولت صبار لعين
    Sana bir kaktüs getirdim. Open Subtitles لقد احضرت لك نبتة صبار
    24 saattir bir kaktüse bile yaklaşmadım. Open Subtitles لم أقترب من صبار خلال 24 ساعة ماضية.
    24 saattir bir kaktüse bile yaklaşmadım. Open Subtitles لم أقترب من صبار خلال 24 ساعة ماضية.
    Modelini şirin pembe kaktüsü içine koydurdum da ondan. Open Subtitles هذا لأني جعلته يضعها في نبتة صبار وردية
    Bu kaktüsler benim hobimdir. Open Subtitles صبار . هواية لي نوعا ما
    Sarısabır bitkisi. Open Subtitles صبار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more