Mal sahibi çocukken daima kaçıp sirke katılmayı isterdi. | Open Subtitles | لطالما أراد المالك الهروب والقدوم إلى السيرك في صباه |
çocukken tek sahip olduğu nefret ve savaşma isteğiydi. | Open Subtitles | منذ صباه الأشياء الوحيدة التي قدمت له هي العدوانية والكراهية |
Anlatıldığına göre, daha çocukken, tesadüfen gezgin bir sihirbazla karşılaşmış. | Open Subtitles | لقد تقابل صدفة في صباه مع ساحر جوال. |
Küçük bir çocukken, gezgin bir sihirbazla tanışıyor. | Open Subtitles | لقد تقابل صدفة في صباه مع ساحر جوال. |
Atlatacak bir şeye ihtiyacı vardı. çocukken katıldığı bu kampları hatırladı. Sonrası malum. | Open Subtitles | تذكر أنه ذهب لمثل هاته ...المخيمات في صباه |
Sanki hipnotize olmuş gibiydi. Sonra çocukken başından geçen bir hikayeyi bize anlattı. | Open Subtitles | ثم يقصّ علينا حكاية عن أنه في صباه... |
- David'in çocukken bir köpeği vardı. | Open Subtitles | ديفيد) كان يملك كلب صيد في صباه) |