Biraz çocukça olduğunun farkındayım ama sanırım onun yerine seni geçirtebiliriz. | Open Subtitles | وأعلم أنه عبث صبياني ولكن أعتقد أنه يمكننا أن نجعلك البديلة |
Sana hep davranışlarının yanlış olduğunu söyledim, onlara yönelik merakın çocukça. | Open Subtitles | لقد أخبرتك، موقفك غير سليم إن فضولك شيء صبياني |
çocukça bir hayal belki de on yaşlarımda okuduğum bir şeyden esinlenen bir hayal. | Open Subtitles | حلم يقظة صبياني, لعلّ الإلهام جاء من ثمة شيء قرأته وأنا في العاشرة من عمري. |
Maço polis hünerlerinle beni korkutup etkilemek istedin. Kabul edilebilir bir hareket. Belki biraz çocuksu. | Open Subtitles | لقد أردتَ فقط إخافتي وإبهاري بشجاعتك وقوتك كشرطي، هذا حافز مفهوم، ربما صبياني قليلاً |
Cidden, burası erkek kardeşimin yurt odasından daha çocuksu. | Open Subtitles | بجد ، هذا المكان صبياني أكثر من غرفة نوم أخي |
bütün bu çocuksuluğuna ve olgun olmayışına rağmen. | Open Subtitles | ولماذا؟ لأنّك تتصرف بشكل صبياني |
- Biraz çocukça gibi geldi bana. | Open Subtitles | مع صندوق كبير على ساقيها هذا يبدو كفعل صبياني |
Lütfen açıklamama izin ver Suçlarım olsa olsa çocukça eşek şakalarıydı | Open Subtitles | إذن فدعني أفسر، كانت جرائمي مجرد مزاح صبياني. |
Ya da çocukça bir şey istiyorsan, telefonu galeride unuttuğunu ve mesajı görmediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | أو إذا كنت تبحثين عن أمرا صبياني تستطيعن أخباره بأنك نسيت الهاتف في المعرض ولم تستلمي الرسالة |
Her neyse, çocukça davrandım ve tüm demek istediğim buydu. | Open Subtitles | على اية حال انا كنتُ اتصرف بشكل صبياني و .. و .. |
çocukça gelecek ama evden kaçtım. | Open Subtitles | سيبدو وكأنه تصرف صبياني سيء ولكنني هربت من المنزل |
Bu adamın hayatını kurtarmaya çalıştım ve onun bir aptal, çocukça ve nankör olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | و حاولت إنقاذ حياة هذا الرجل و أعتقد انه أحمق و صبياني و جاحد |
Bu yaptığın çok çocukça. Ve hiçbirşeyi de çözmüyor. | Open Subtitles | إنه تصرف صبياني ولا يحل أبداً أي شئ |
Gösteriniz çocukça ve yeterince dramatize edilmemiş. | Open Subtitles | . عملك هو صبياني وتعوزه الروح الدرامية |
Tavırlarım bazen çok çocukça gelebilir. | Open Subtitles | سلوكي ينحرف صبياني جداً في بعض الأحيان |
Çünkü elini bir kova ılık suya sokması çocukça olurdu. | Open Subtitles | لأن إلصاق يديه في دلو من الماء الساخن... عمل صبياني... . |
Hayır, yalnızca çocuksu heyecanını canlandır, bunu yapabilir misin ? Sikeyim. | Open Subtitles | لا, عليك أن تبقي صبياني متحمس اعتقد انك ستفعلها؟ |
Güneşli günlerde, çocuksu dünyamda içim içimi yiyordu. | Open Subtitles | .و أدركتُ أنني في الأيّام المشمسة، واقعٌ بورطة، في مكانٍ صبياني |
çocuksu esprilerle onun anısına leke sürülmesine izin vermem. | Open Subtitles | لن أسمح بتلطيخ ذكراه بمزاح صبياني |
çocuksu ve bencildi. | Open Subtitles | انه صبياني و يستغرق في التفكير |
Bazı durumlarda, tamamen olgun oluyor. | Open Subtitles | في تلك الحاله إنه غير صبياني |