Böyle olayların gizli kalmaması gerektiğini söylediler ve bence haklılar. | Open Subtitles | قالوا هذه الأحداثِ هَلْ عَزلَ، وأنت عَرفتَ ما؟ هم صحيحون. |
Annemin örgütünden kalan grubun da savunmasız olduğu konusunda haklılar. | Open Subtitles | هم صحيحون للإفتراض الذي إيفت منظمتها ضعيف. التحالف حاجات مهما أصول |
Roz, belki de haklılar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، روز، لَرُبَّمَا هم صحيحون. |
Muhtemelen haklısınız, hayatının en utanç verici tecrübesi olabilir durdurmam lazım, sorumlusu benim. | Open Subtitles | حَسَناً، أنت رجال صحيحون من المحتمل. هذا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ الأكثر التجربة المُذلّة حياتِه. |
Çok haklısınız çocuklar. | Open Subtitles | تَعْرفُ، أنت أولاد كَانوا صحيحون. |
Düşünüyorum da... belki de haklılar. | Open Subtitles | إعتقد ذلك... لربّما هم صحيحون. |
Evet onlarda haklılar. | Open Subtitles | هم صحيحون أيضا. |
haklılar. | Open Subtitles | هم صحيحون. |
Belki de siz haklısınız. | Open Subtitles | ربما هم صحيحون. |