"صخوراً" - Translation from Arabic to Turkish

• kayalar
• kayayla
• toprağa

Aslında buzulun bir ev büyüklüğünde kayalar taşıdığı bile görülmüştür. - Öyle mi? - Bazen dev gibi olabiliyorlar.
ولكنهم وجدوا صخوراً كبيرة بحجم البيت محمولة بواسطة الأنهار الجليدية ، حقاً ؟

Her çarpışma anında dünyanın hammaddesi olan kayalar oluşmaya başladı.
كل ارتطام جلب معه صخوراً خامة، وهي المواد التي قد كبرت منها الأرض.

Bundan sonra olan ise şu, genç güneşlerin, genç yıldızların etrafında tüm bu elementler bir araya geliyor, etrafında dönüyorlar, yıldızın enerjisi onları yıldızın etrafından döndürüyor, ufak parçacıklar oluşturuyorlar, kar taneleri gibi, ufak toz taneleri oluşturuyorlar, kayalar ve asteroidler oluşturuyorlar, ve daha sonra da gezegenler ve uydular oluşturuyorlar.
و ما يبدأ حدوثه هو أنّه حول الشموس الصغيرة، و النجوم الصغيرة، تمتزج كلّ هذه العناصر و تلتّف على شكل دوامة، و تُسرِّع حركتَها الطاقةُ الصّادرة عن النّجم، فتشكّل جُسيماتٍ و ُرقيقات، و تُشكّل دقائقاً صغيرة من الغبار، تُشكّل صخوراً و أجراماً، و في نهاية المطاف تُشكّل كواكباً و أقماراً.

Zemini yarım metre sert kayayla kaplı toprağa ekin ekersen alacağın şey işte bu.
هذا ما تناله من زراعة أرض تخفي صخوراً بمسافة قدمين تحت التربة

Gezegen toza toprağa dönüştü. Ancak insan ırkı, yıldızlara yayılarak yaşamını sürdürdü.
على أي حال، لقد انتهى الكوكب، وأصبح صخوراً ورماد، لكن البشر يستمرون، وينتشرون عبر الفضاء

Oradayken "Çok da kötü değildir çünkü daha etrafta uçuşan kayalar görmedik" diye düşünüyordum.
كنت واقفاً هناك أفكّر: حسناً، لن تسوء الأمور كثيراً، فنحن لم نرى صخوراً تُقذف في الجوار بعد"