| Ayrıca, oksidasyon kalıntılarına göre silah halk diliyle, paslı boru imiş. | Open Subtitles | هذا بلأضافة لرواسب التأكسد أقترح بالغة العامية يدعى أنبوب صدء حسناً , أذا تقول لي هذا فقد فهمت |
| paslı bıçakların sorun çıkaracağını biliyor mu? | Open Subtitles | يُعانى العديد من المشاكل من أجلُ سكينُ صدء قديم |
| Eski paslı bir tornavida kullanmıştı. Belki iyileşmemiştir. | Open Subtitles | وقد كان مفك قديم صدء ربما لم يتشافى منه |
| Link biraz paslanmış. Yani, uyku mahrumu. | Open Subtitles | إذن، (لينك) صدء قليلاً أعني، لقد حرم من النوم |
| Eski ve paslanmış tabancalarıyla ateş ediyordu. | Open Subtitles | أخذ بعض الطلقات مع مسدس صدء |
| İspanyolcan biraz paslanmış. | Open Subtitles | l يفكّر إسبانيك صدء صغير. |