Yeşil bir çubuk, ıslak bir saha paslı çelik ve buzlu bir çivi gibisiniz. | Open Subtitles | انتم مثل غضن أخضر ومباراة مطرقة صدئه ومسمار مجمد |
Merhaba. Lütfen paslı olmadığını söyle. | Open Subtitles | مرحبا ، ارجوك لا تقولي لي انها ليست صدئه |
paslı bir evde böyle sesler normaldir, değil mi? | Open Subtitles | الأنابيب يجب أن تكون صدئه قليلاً |
Sosyal ilişkilerim Paslanmış olabilir ama aptal değilim. | Open Subtitles | قد تبدو مهارتي الإجتماعية صدئه لكني لست غبية |
Paslanmış çiviler dirseklerinize batıyordu. | Open Subtitles | مسامير صدئه في كل مكان لتعوق مرفقك |
Paslanmış bir makineye hem de... | Open Subtitles | و ستكون مفرمه اللحم صدئه |
Nereye gittiği belli olmayan çürük raylardaki paslı bir vagona binmenin en iyi fikir olduğuna emin miyiz? | Open Subtitles | هل نحنُ على يقينِ بأنَّ القفز إلى عربة تنجيم صدئه على مضمارُ مُتداعِ يقودُ إلى -مَن يعلمُ أين |
Dışarıda cam kırıkları gibi bir şeylerle paslı çiviler var. | Open Subtitles | هناك زجاج مكسور ومسامير صدئه. |
- Bu cıvatalar Paslanmış sanırım. | Open Subtitles | اظن تلك البراغي صدئه |
Süspansiyonlar Paslanmış. | Open Subtitles | جميعُهاً صدئه. |