"صداعاً" - Translation from Arabic to Turkish

• baş ağrısı
• ağrıyor
• baş ağrım
• başağrısı
• ağrıtıyor

Küçük bir baş ağrısı. Şu an başımı ağrıttığın gibi.
أعطيته صداعاً بسيطاً كالذي تسببينه لي الآن

baş ağrısı falan da yapmıyor.
نعم انه لايسبب لي صداعاً او اي شيء من هذا القبيل

Ve çok hızlı yersen, baş ağrısı yapıyor.
إذا أكلته بسرعة كبيرة فسيسبب لك صداعاً في الرأس

Beni rahat bırak. Başım ağrıyor.
دعنى بمفردى ، إننى أعانى صداعاً

Evet, biraz baş ağrım vardı ama şimdi daha iyiyim.
نعم كان لدي صداعاً أشعر بتحسن الآن

Kan sulandırıcıların ve TMS'nin bir etkisi olmadı. Küme başağrısı değilmiş.
لم يكن للعلاج أي تأثير ليس صداعاً عنقودياً

Film fena değildir, 3D başımı ağrıtıyor.
الفيلم كان جيداً لكن العرض الثلاي الابعاد سبب لي صداعاً

Bütün bu yıllar boyunca baş ağrısı çektiğine şaşırmamak gerek.
لا عجب في أنه كان لديكِ صداعاً طوال تلك السنوات ... لأنكِ كنتِ تحاولين

Cidden, sınıf temsilcisi olarak varlığın bile benim için bir baş ağrısı.
كرئيس الصف , فانتي تسببين لي صداعاً

Başladığın gibi bitirebilirsin de- Stantrocet baş ağrısı yapar.
بالطبع يمكنك أن تعالج الأعراض من البداية والتيهي.. الصداع، "ستانتروسيت" يسبب صداعاً ..

Anlaşılacağı üzere, bayağı bir baş ağrısı veriyor.
و بلا شك, يسبب ذلك صداعاً شديداً

Benim için bir anlamı yok. Benim için baş ağrısı.
-إنها لا تعني الكثير لي إنها تعني صداعاً لي

Kalktığında fena bir baş ağrısı olacak.
و عندما تستفيق، ستعاني صداعاً قاتلاً.

Bu baş ağrısı değil bu aşkın ta kendisi.
هذا ليس صداعاً إنه أثر الثمالة من حبي

Bu beni bir baş ağrısı verecek.
لقد سببت لي صداعاً

Bunu "Başım ağrıyor, eve erken gitmek istiyorum." cümlesi takip edecek diye endişeleniyorum.
ولكنني أعاني صداعاً وأودّ" العودة للبيت باكراً" بعد هذا

Başı ağrıyor dedin gibi gelmişti.
اعتقد انكِ قُلتي انها لديها صداعاً

İçeride, başı ağrıyor.
إنّها في الداخل، تُعاني صداعاً.

Bir rozetim, silahım ve baş ağrım var.
أملـــك صداعاً, وشارة ومسدس

- Hayır, baş ağrım yoktu.
-لا ، إننى لم أعانى صداعاً

Biliyorsun yâni, avukatlarla anlaşmak ve.. ...gayrimenkuller diyorsun, bunlar büyük bir başağrısı.
كما تعلم، التعامل مع المحامين والعقارات، يسبب لك صداعاً كبيراً.

Bildiğin gibi ama geri kalanlarımız da buna başağrısı diyor.
حسناً، لعلمكَ نحن نسمّي هذا "صداعاً".

Zaman yolculuğu başımı ağrıtıyor.
السفر عبر الزمن يسبب ليّ صداعاً.