Pezevengin hakkında yazdıkların, bende yankı buldu. | Open Subtitles | حسناً، الأشياء التي كتبتها عن قوادكِ، لقد تردّدت صداها معي. |
Psişik enerjinin şiddeti gerçekten kötü olanlar zamanın içinden yankı yaparlar gölet üzerindeki küçük dalgalanmalar gibi. | Open Subtitles | أحداث معينة من ذوات طابع العنف الروحاني أحداث الشر المحض يتردد صداها عبر الزمان |
Mahishmati duvarları etrafında ve ötesinde yankılanacak.' | Open Subtitles | وسيتردد صداها إلى أبعد من جدران ماهيشماتي |
Bugün burada yapacaklarımız sonsuza dek yankılanacak. | Open Subtitles | أفعالنا اليوم سيتردد صداها للأبد |
Bu şarkı, galaksilerin öbür ucunda yankılandı. Herkes işitti. Herkes biliyor. | Open Subtitles | تلك الأغنية قد وصل صداها عبر المجرة لقد سمعها الجميع |
Bu görüş İpek Yolu'nun baş mimarları ve tedarikçileri tarafından da benimsenmiş ve tüm toplulukta yankılanmaya başlamıştı. | Open Subtitles | ويتردد صداها داخل المجتمع بأكمله كان هناك عدد قليل جدا من الناس اللذين لم أبيع لهم |
Gümüş sahillerin uğultusunun... ..deniz kabuklarından duyulduğu o diyardaki neşeye aşkın kanatlarıyla uçacağız. | Open Subtitles | حيث أصوات الشواطئ الفضية نسمع صداها في كل صدفة للمتعة التي ستعطيها الأرض |
- Ses bankalar içinde yankı yapıyor. - Deli gibi. | Open Subtitles | - لأنها انعكست في جدران المبني وتردد صداها |
Medya hakkında yazmak, New York eliti hakkında yazmak okuyucularda yankı yapan kişisel haberler anlatmak Suriye'yi, Afganistan'ı ve Washington'u haber yapmanın değerini alıp götürmüyor. | Open Subtitles | الكتابة عن الإعلام، عن النخب في "نيويورك"، كتابة القصص الشخصية التي تجد صداها لدى القراء لا يؤثر أبدا على تغطية "سوريا" |
önce bir yankı olacak mı görmek için... | Open Subtitles | لأرى إذا كان صداها سيعود قبل أن... |
(Video) (Düşük tonda şarkı söylüyor) (Orta tonda şarkı söylüyor) (Yüksek tonda şarkı söylüyor) (Düşük tonda şarkı söylüyor) (Orta tonda şarkı söylüyor) (Yüksek tonda şarkı söylüyor) (Kahkahalar) Poppy Crum: Görünüşe göre bazı örümcekler ağlarını viyolin gibi kullanarak belli sesleri yankı yapıyorlar. | TED | (فيديو) (غناء بنبرة منخفضة) (غناء بنبرة متوسطة) (غناء بنبرة عالية) (غناء بنبة منخفضة) (غناء بنبرة متوسطة) (غناء بنبرة عالية) (ضحك) اتضح بأن العناكب تلحن شباكها كالكمان، لذا صداها مع أصوات معينة. |
Bugün burada yapacaklarımız sonsuza dek yankılanacak. | Open Subtitles | اليوم أفعالنا للأبد صداها سيتردد |
♪Bizim şarkılarımız yankılanacak! ♪ | Open Subtitles | ♪ انشودتنا سوف يرن صداها ♪ |
Son silah atışı hala Ram Leela aşkıyla yankılandı. | Open Subtitles | طلقات الرصاص الاخيرة التي اطلقها رام وليلا بسبب الحب لايزال صداها مدويا |
Uğursuz bir ölüm haberi kulağımda yankılandı. | Open Subtitles | صرخة مشؤومه تردد صداها في اذنيّ |
Kuşakta tahrip olan gizli harekât gemisinin keşfinden ifşalar Dünya çapında yankılanmaya devam ediyor. | Open Subtitles | و المفاجئات من اكتشاف حطام السفينة الشبح في الحزام يتواصل صداها جهة الأرض |
Tyrannosaurus'un çiftleşme çağrıları volkanik arazide yankılanmaya devam ediyor. | Open Subtitles | نداءات التزاوج من –التيرانوصور- لا تزال يتردد صداها عبر المنحدرات البركانية |
Bırak uçalım gümüş sahillerin uğultusunun deniz kabuklarından duyulduğu yere. | Open Subtitles | دعنا نطير حيث أصوات الشواطئ الفضية يُسمع صداها في كل صدفة |