"صدقتها" - Translation from Arabic to Turkish

• inandım
• inandın
• inanıyorum
• Ona inanıyor
• ona inandınız
• inandı
• inanmıştım

Bana numarayı hatırlayamadığını... evde yazacağını söyledi ve ben de aptal gibi inandım.
لقد أخبرتني أنها لا تستطيع تذكر رقمها لعدم وجود ما يميزه، وأنا، كالبلهاء، صدقتها

İşte o gün bir inandım orospuya tam 20 yıl geçti.
مضى على الحادثة 20 سنة وقد صدقتها عندما تحدثت معي

Ve sen de bu hikayeye inandın?
و أنت صدقت تلك القصة ؟ صدقتها ؟

-Öyle dedi, sen de ona inandın.
لقد قالت لك هذا وانت صدقتها بالطبع

Bugün ilk defa bir kadın bana "sorun sen değilsin,benim" dedi ve ben ona inanıyorum.
قد تكون هذه هي المرة الأولى في حياتي حيث تقول امرأة : إنه ليس بسببك ، إنه بسببي وأنا صدقتها

Siz de ona inandınız.
و أنت صدقتها

Kesinlikle inandı.
تراهن إنها صدقتها

Evet. Ama Ona da sıradaki olduğumu söylediğinde inanmıştım.
ياه ولكن ايضا صدقتها عندما قالت اننى التالية

Sigara içmemde bir sakınca olmadığını söyledi. Bende ona inandım.
لقد قالت انها لا تمانع ان دخنت ولقد صدقتها

Hiç böyle mazeretler duymamışsınızdır ama ben aptal gibi bunlara inandım.
أنت لا تسمع مثل هذه الأعذار أبداً لكني كالأحمق صدقتها

Adamı hadım edeceğine inandım ben. Ya sen?
لقد صدقتها عندما قالت أنّها قد تعذبه، ألم تصدقيها ؟

Hayır. Bunu bir çok kez söyledi, ben de ona inandım.
لا, لقد قالها الكثير من المرات إلى أن صدقتها

Sutton'la kütüphaneye ders çalışmaya gideceğini söyledi ve ben ona inandım.
اخبرتني انها ذاهبه للمكتبة مع ساتن لتذاكر و صدقتها حتي اتصلت ساتن في المنزل

Evet, ama o beni tanıyor gibiydi ve ben de ona inandım.
أجل، ولكنها بدت وكأنها تعرفني و لقد صدقتها

-Seni tanıdığını söylediğinde ona inandın mı?
هل صدقتها حينما قالت أنها تعرفك ؟

Sana, senden olduğunu söyledi ve sen de O'na inandın mı?
هل اخبرتك بأنه ابنك وانت صدقتها ؟

Masum olduğunu söylediğinde ona inandın ve seni incitti.
صدقتها عندما قالت أنها بريئة وجرحتك

Daha önce yaptın mı diye sordum. Daha önce her şeyi yaptığını söyledi ve inanıyorum.
و سألتها إن سبق لها و فعلت ذلك من قبل، فقالت، إنها فعلت كُل شيء من قبل و صدقتها.

Aslında, inanıyorum.
فى الواقع, صدقتها.

Siz de ona inandınız mı?
وأنتِ صدقتها ؟

Polis de ona inandı.
والشرطة صدقتها.

Bu sefer ona inanmıştım.
لكنني صدقتها هذه المره