"صدمه" - Translation from Arabic to Turkish

    • şok
        
    • çarptı
        
    • travma
        
    • travması
        
    • şoka
        
    • çarpan
        
    • çarptığı
        
    • çarpmış
        
    • şoku
        
    • şokta
        
    O çok fazla köpek olduğunu söyledi. Karanlıktı ve şok geçirmişti. Open Subtitles لقد قال هناك الكثير من الكلاب كانت مظلمة وهو في صدمه
    Anneliği yaşamayacağımı bir şekilde kabullenmiştim. Yani büyük bir şok oldu bana. Open Subtitles أن أقبل بالأمومة لم يكن موضع نقاش وبالتالي فقد كانت صدمه بحق
    Ektoplazmanın erken reaksiyonu kısa ve sistematik bir şok yarattı. Open Subtitles أنسحاب غير مكتمل للإكتوبلازم تسبب فى صدمه شامله صغيره
    Saat 16:35'de Wilshire Bulvarında tam karşıdan karşıya geçerken bir otobüs çarptı. Open Subtitles وفي الساعة الرابعة وخمسة وثلاثون دقيقة مساءً، قام بأولى خطواته في جادة "وسيللر" وتم صدمه بواسطة حافلة
    Kasırgadan ötürü travma geçiren diğerlerinden farklı olarak, benim hikâyem bir iki yıl önceye dayanıyor. Open Subtitles كمعظمكم الذين تحملوا صدمه الإعصار قصتى ترجع إلى الوراء بضع سنين
    Çocukluk travması. Çocukluk travması. Çocukluk travması. Open Subtitles صدمه الطفوله , صدمه الطفوله ,صدمه الطفوله
    Sakin olmalısın! şoka girmemen lâzım. Derin, düzenli nefes al. Open Subtitles إبقى هادئ, لا يمكنك أن تدخل في صدمه خذ نفسا عميقا, أنفاس محسوبه, و إبقى هادئ
    Güvenlik kameralarında da hiçbir şey görünmüyor. Büyük bir şok dalgası sonrası, cam patlamış gibi. Open Subtitles لم تسجل كاميرات المراقبه شىء بدت كأنها موجه صدمه كبيره فقط
    Şey , sanırım beni arkadan çıplak olarak görmek bir çeşit şok yaptı onda. Open Subtitles حسنا، أعتقد أن تراني عاري من الخلف ذلك ممكن ان يسبب لها صدمه
    Büyük bir şok yaşadı. Her şey oluruna bırakılsaydı iyi olurdu. Open Subtitles صدمه مروعه ، من الأفضل أن نترك الأمر للنسيان
    Hey. İyi olacak. İkiniz de bir çeşit sinirsel şok geçirdiniz. Open Subtitles مرحى , سيكون كل شئ على مايرام اننتم الأثنان عانيتم من صدمه عصبيه
    Nasıl olduğunu bilmiyorum, fakat çok mutluluk verici bir şok olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا أدري كيف حدث ولكنني أؤكد بأنها كانت صدمه سعيده
    Yangın senin için büyük bir şok oldu herhâlde. Open Subtitles أنها بالتأكيد كانت صدمه رهيبه لكي,أقصد ,الحريق
    Büyük erkek kardeşim, babam ve köpeğimize bir tren çarptı. Open Subtitles صدمه قطار هو وأخي الأكبر و كلب العائلة
    Sağ tarafta çarptı. Oyere vurdu . Open Subtitles صدمه فى الجانب,ثم اصتطدما بالارض
    travma sonucu öldü. Open Subtitles ماتت نتيجة صدمه قوية لرأسها ثم توقف مخها عن العمل
    Benim bu bütün berbat yönlerimden kendine güveneme, çocukluk travması gibi şeylerden işte. Open Subtitles إنه جزء من الأشياء الكثيره اللعينه قله إحترام النفس , صدمه الطفوله .. هراء ..
    Alerjik tepki vermeyip şoka girmezsem, yolu yarıladık demektir. Open Subtitles اذا لم اصاب برد فعل تحسسي ودخلت في صدمه فنحن قطعنا منتصف المسافة
    Bana çarpan adamı gördüm memur bey. Adı Johnny Walker. Open Subtitles سيادة الضابط، رأيت السائق الذى صدمه "اسمه كان" جونى واكر
    "Eğer çarptığı rahip onu affetmişse biz niye affedemiyormuşuz?" Open Subtitles ان كان الكاهن الذي صدمه غفر له إذاً لماذا لا نستطيع نحن؟
    Suya devrilip düşmeden önce bir şeye çarpmış olmalı. Open Subtitles لا بد أنه صدمه ..بشيء عندما إنقلب من الزورق للماء
    Kalp şoku için hazırlanın. Radarı kaldırın. Open Subtitles استعد لاحداث صدمه للقلب اوقف الرادار
    Telgrafla çağrıda bulundu. Dünya şokta. Open Subtitles مطالبين بالإنضمام الى الثوار العالم في صدمه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more