Benim için de iyi bir arkadaş oldun. Güçlü ol! | Open Subtitles | وأنت أيضاً قد كنت صديقاً جيداً لي، ، انتبه .. |
Dur bir dakika. Sana iyi bir arkadaş oldum, tamam mı? | Open Subtitles | انتظري ثانية, لقد كنت صديقاً جيداً حقاً لكِ. |
Bu yüzden.. partiye erken gideceksin ki iyi bir arkadaş olasın. | Open Subtitles | لذا, في الواقع, إذهب للحفلة باكراً, تصبح صديقاً جيداً حقاً |
İyi arkadaşlık ettin ve iyi vakit geçirdi. | Open Subtitles | لقد كمت صديقاً جيداً و أريته وقتاً جيداً |
İyi arkadaşlık demek arkadaşını inciteceğini bile bile bir şey yapmamaktır. | Open Subtitles | مايجعلك صديقاً جيداً هو ألّا تفعل شيئاً عن قصد قد يؤذي شخصاً آخر |
- Eğer bütün bunlar işe yararsa, iyi bir arkadaşı kaybedeceğim. | Open Subtitles | لو نجحت الخطة، سأخسر صديقاً جيداً |
Evet, muhteşem bir geceydi ama ardından iyi bir arkadaşı kaybetmeye değer miydi? | Open Subtitles | نعم، لقد كانت ليلة مدهشة! لكن هل كانت تستحق أن تفقد صديقاً جيداً بسببها؟ |
İyi bir arkadaş olduğunu göster ve ona yalan söyle. | Open Subtitles | لماذا لا تكون صديقاً جيداً و تكذبَ عليها؟ |
Sen her zaman harika bir komşu ve iyi bir arkadaş oldun. | Open Subtitles | لا طالماً كنتَ جيراناً رائعاً و صديقاً جيداً |
Bağışlamam için iyi bir arkadaş olmak gerekir. | Open Subtitles | إنَّ الأمرَ يتطلبُ أن تكونَ صديقاً جيداً لتنالَ مسامحتي |
Ben şu anda iyi bir arkadaş olamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أكون صديقاً جيداً حالياً. |
Size ne söyledi, bilmiyorum ama bazen iyi bir arkadaş olmak, dikkatle dinlememektir. | Open Subtitles | أنالااعرفبمأخبرتكِ... ولكن أحياناً لكي تكون صديقاً جيداً هذا لا يعنى ان تكون قريباً جداً |
Ve Chelsea ile böyle iyi bir arkadaş olduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | وشكراً لكونك صديقاً جيداً ل"تشيلسي". ليس عليك شكري. |
Burada iyi bir arkadaş gibi davranmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أحاول أن أكون صديقاً جيداً |