"صديقتهُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • kız arkadaşı
        
    • kız arkadaşının
        
    kız arkadaşı beni aradı, aynı zamanda tutuklandığınızı da söyledi. Open Subtitles صديقتهُ أبلغتني عن مكانكما و قد أبلغتني كذلك عن اعتقالكما
    Tamam, eğer durum buysa, kız arkadaşı da kesin işin içindedir bu yüzden de onunla biraz konuşalım biz. Open Subtitles حسناً ، إذا كانت تلكَ هي القضية صديقتهُ مؤكد انها كانت فيها صحيح ، لنذهب ونتحدث معها
    Kızı durdurmadı, çünkü bir kız arkadaşı var ve üstüne hoplayan kız arkadaşıydı. Open Subtitles وهو لم يوقفها لان لديه صديقة حميمة و هي صديقتهُ الحميمة
    Kız arkadaşıyla ilgili acıklı bir hikaye anlattı. kız arkadaşı benimle aynı uçaktaymış. Open Subtitles لقد كانت لديهِ قصة حزينة بشأن أن صديقتهُ كانت في رحلة سابقة
    - Tamam. kız arkadaşının bir kedisi vardı. Adam kedinin bütün pisliğini biriktirmeye başladı. Open Subtitles حسنًا ، صديقتهُ كانت لديها قطة وبدأ بجمع فضلاتها
    Hiçbir erkek kız arkadaşının kendisinden daha büyük bir penisinin olduğunu duymak istemez. Open Subtitles لا أحد يحبُّ أن يسمع أنَّ صديقتهُ كانت تملكُ عُضواً أكبر منه.
    Şef, kız arkadaşı az önce evden ayrıldı. Open Subtitles أيّها الزعيم، صديقتهُ خرجت للخارج.
    Bir kumarhanenin dışında dövdüğü eski bir kız arkadaşı yasaklama emri çıkarmış. Open Subtitles وأيضًا عليهِ أمر قضائي رفعته ... صديقتهُ السابقة والسبب أنهُ ضربها خارج ذلك الملهى
    Ne denir, kız arkadaşı mı? Open Subtitles ماذا إذاً، صديقتهُ الحميمة؟
    Evet, eski kız arkadaşı haklıydı. Open Subtitles إن صديقتهُ السابقة محقة
    kız arkadaşı, Nikki Royce itiraf etmiş. Open Subtitles "صديقتهُ "نيكي رويس إعترفت بفعل ذلك
    Geçen yıl eski kız arkadaşı hakkında uzaklaştırma emri çıkartmış. Open Subtitles السنة الماضية يبدو أن صديقتهُ
    Ancak Wes kız arkadaşının su şişesini Scott'ın karavanında görünce onunla yattığını sandı. Open Subtitles لكن عندما رأى (ويس) قنينة صديقتهُ في شاحنة (سكوت) إعتقد أنهما مارسا الجنس
    Birisi az önce Broadsky'yi kız arkadaşının mezarına çiçek bırakırken gördüğünü belirtmiş. Open Subtitles (لقد رأى أحدهم (برودسكي و هو يضع الزهور على قبر صديقتهُ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more