| - erkek arkadaşın kuşunu bulmuş. - Erkek arkadaşım değil o. | Open Subtitles | اعتقد ان صديقكِ الحميم وجد طائره . انه ليس صديقي الحميم |
| Bir moteldeyiz, herhangi bir ebeveyn müdehalesinden en az 60 km uzaktayız, erkek arkadaşın iki yan odada, muhtemelen üstsüz-- devam edeyim mi? | Open Subtitles | و اللذي هو يبعد مئات الأميال عن مراقبة الأهالي صديقكِ الحميم على بعد بابين من المحتمل بدون قميص هل احتاج لأن اكمل ؟ |
| Evet ve erkek arkadaşın olarak kırmızı bayrak çekmem gerekiyor. | Open Subtitles | أجل, و الذي ككوني صديقكِ الحميم رفعت العلم الأحمر. |
| Eğer erkek arkadaşının sana teklif vermesini istiyorsan randevu planını biraz tatlandırman gerekir. | Open Subtitles | اذا كنتِ تتوقعين من صديقكِ الحميم أن يقوم بالمزايدة عليكِ عليكِ بالتفكير بطريقة لزيادة خططكِ الغرامية اثارةً |
| Sizinle eski erkek arkadaşınız Travis Guthrie hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | نودّ بأن نتحدث معكِ بخصوص (صديقكِ الحميم السابق (ترافيس جاثري |
| Hukuk fakültesinde ne kadar başarılı olduğundan ve erkek arkadaşından ne kadar hoşlandığından da bahsetti. | Open Subtitles | وكيفَ أبليتِ في مدرسةِ الحقوق وكم أحبّت صديقكِ الحميم |
| Erkek arkadaş... | Open Subtitles | صديقكِ الحميم... |
| erkek arkadaşın her gün buraya gelmenden endişelenmiyor mu? | Open Subtitles | ألا يقلقُ صديقكِ الحميم لمجيئكِ إلى هُنا كُل يوم؟ |
| Senin erkek arkadaşın olabilir ama benim de oğlum. | Open Subtitles | حسناً, ربما يكون صديقكِ الحميم و لكنه ابني |
| Biliyor muydun, erkek arkadaşın sikimi kurtarmama yardım etti. | Open Subtitles | صديقكِ الحميم أنقذ حياة عضوي، هل علمت بهذا؟ |
| erkek arkadaşın dikizliyor. | Open Subtitles | ذلك الذي يجعلهن جميعاً في اهتياج صديقكِ الحميم كامناً لكِ |
| Aslında erkek arkadaşın Mark'la ilgili sataşıyordum. | Open Subtitles | في الحقيقه , كنت أصعب عليك الامر بخصوص صديقكِ الحميم مارك |
| Bu herifin erkek arkadaşın olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أُصدّق أن "هذا" هو صديقكِ الحميم. |
| Ve sanırım o zamanlar erkek arkadaşın hakkında şüphelerin vardı. | Open Subtitles | وأظن أني كنت على شك حول صديقكِ الحميم |
| erkek arkadaşın bu binanın sahibi. | Open Subtitles | صديقكِ الحميم يملك المبنى |
| erkek arkadaşın olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون صديقكِ الحميم |
| Ki bu da bana erkek arkadaşının motosikletiyle kaza yaptığını düşündürdü ve tahminimce... | Open Subtitles | تقودين دراجة صديقكِ الحميم ، وسأخمّن بأنكِ لا تملكين رخصة لها |
| erkek arkadaşının icabına baktım. | Open Subtitles | لقد اهتممت بأمر صديقكِ الحميم |
| Sizinle eski erkek arkadaşınız Travis Guthrie hakkında konuşmak istiyoruz. | Open Subtitles | حسناً ، نرغب بأن نتحدث معكِ (بخصوص صديقكِ الحميم السابق (ترافيس جاثري |
| Küçük kayıp erkek arkadaşından gelen mesajlarla doluydu. | Open Subtitles | وهو ممتلئ برسائل من صديقكِ الحميم المفقود |
| Neden erkek arkadaşından istemiyorsun? | Open Subtitles | لِم لا تطلبين من صديقكِ الحميم أن يفعل هذا؟ |