Benimle gel, Arkadaşın oğluma bakarsa seni onun yanına götüreyim. | Open Subtitles | تعال سآخذك إليها إذا وافق صديقك على رعاية صغيري |
- erkek Arkadaşın çünkü yaklaşık: - Bak, ben iyiyim, tamam. | Open Subtitles | : لأن صديقك على وشك أن إنظري ، أنا بخير ، حسناً |
Erkek Arkadaşın beladan uzak dur derken çok ciddiydi. | Open Subtitles | لقد أصر صديقك على أن نبتعد عن الاضطرابات |
Eğer Arkadaşın haklıysa bununla ilgilenebiliriz. | Open Subtitles | إذا كان صديقك على حق فربما نهتم جداً بالأمر. |
Erkek arkadaşını yolda bırakıp, bronzlaşmasını sağlamalıydık. | Open Subtitles | يجب أن نترك صديقك على الطريق لتصبحبشرتهسمراء. |
Belki de arkadaşını yemeğe davet etmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد إنَه يجب أن ندعو صديقك على العشاء في البيت |
Erkek Arkadaşın da sana böyle eziyet ediyor mu? | Open Subtitles | هل يحصل صديقك على هذا النوع من المعامله السيئه,دكتور؟ |
Yani gerçekten Arkadaşın bu çöplüğü nerede bulmuş? | Open Subtitles | اعني, بحقك. لا أين عثر صديقك على هذه القمامة؟ |
Arkadaşın aşağı katta bir hastane yatağında yatıyor. | Open Subtitles | صديقك على فراش المستشفى في الطابق السفلي |
Arkadaşın çok kötü bir gün geçirmek üzere. | Open Subtitles | صديقك على وشك ان يحظى بنهار سعيد |
Arkadaşın anlaşmaya razı oldu. Bitti. | Open Subtitles | وافق صديقك على تسوية الأمر، انتهى الأمر |
Telefondaki Arkadaşın mıydı? | Open Subtitles | هل كنتي تتحدثين مع صديقك على الهاتف؟ |
Arkadaşın o kimliği nereden aldı? | Open Subtitles | من أين حصل صديقك على البطاقة؟ |
Arkadaşın haklı. | Open Subtitles | صديقك على صواب. |
Arkadaşın bana silah çekti. | Open Subtitles | سحب صديقك على مسدس لي. |
- Arkadaşın haklı. - O benim arkadaşım değil. | Open Subtitles | صديقك على حق هو ليس صديقي - |
- Arkadaşın iyi mi? | Open Subtitles | -هل صديقك على ما يُرام؟ |
Arkadaşın haklı. | Open Subtitles | صديقك على حقّ |
Çeneni kapayıp arkadaşını buraya getirmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في أن تخرس و تساعد صديقك على المشي؟ |
Çeneni kapayıp arkadaşını buraya getirmeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك في أن تخرس و تساعد صديقك على المشي؟ |