Bana kalırsa buradaki dostumuz sorumuzu yanıtlayabilir. | Open Subtitles | وربما يستطيع.. صديقنا هنا أن يجيبني على ذلك |
Şunu söyleyebilirim. buradaki dostumuz bu şekilde yaşama başlamamış. | Open Subtitles | سأقول هذا، صديقنا هنا لم يولد هكذا. |
Tamam, ben de bu arada dostumuzun neler çevirdiğini öğrenirim. | Open Subtitles | جيد , هذا سيعطيني فُرصة .لمعرفة ماسبب وجود صديقنا هنا |
Belki buradaki arkadaşımız benim sıramı almak isteyebilir. | Open Subtitles | ربما يود صديقنا هنا أن يرقص معكِ |
Bunu teyit etmemiz gerek, ama şunu diyebilirim ki bu arkadaşımız o kaynak suyunda boğulmamış. | Open Subtitles | الأثر يَجِبُ أَنْ يُؤكّدَ، لَكنِّي أَقُولُ بأنّ صديقنا هنا لَمْ يُغرقْ في ذلك الربيعِ. |
- Hayır bayım, sadece arkadaşımızın biraz kendine gelmesini bekliyoruz. | Open Subtitles | لا، سيدي. نحن ننتظر صديقنا هنا حتى يعود لاتزانه الطبيعي |
Wild, burada bir arkadaşımızın vurulduğu hiç olmadı, değil mi? | Open Subtitles | وايلد انك لم تر صديقنا هنا يطلق ابدا اليس كذلك |
buradaki dostumuz bize Grace ve Samaritan'la ilgili bildiği her şeyi anlatacak. | Open Subtitles | صديقنا هنا و ستعمل تخبرنا كل ما يعرف عن غريس و السامري . |
Tamam, ben de bu arada dostumuzun neler çevirdiğini öğrenirim. | Open Subtitles | جيد , هذا سيعطيني فُرصة .لمعرفة ماسبب وجود صديقنا هنا |
buradaki arkadaşımız ikimizi birlikte videoya çekiyor. | Open Subtitles | صديقنا هنا يصوّر فيديو يجمعنا معًا |
Dostum, buradaki arkadaşımız balayında, değil mi? | Open Subtitles | صديقنا هنا بشهر العسل |
bu arkadaşımız Votan kılığına girmekten hoşlanıyor demek oluyor. | Open Subtitles | أنا لا أعرفه إنها تعني أن صديقنا هنا إنه فوتان كروس دريسر |
Şuradaki arkadaşımızın biraz hurdası çıktı. | Open Subtitles | إنّ صديقنا هنا في حالةٍ حَرِجة. |
Wild, burada bir arkadaşımızın vurulduğu hiç olmadı, değil mi? | Open Subtitles | وايلد أنت لم تر صديقنا هنا يطلق أبدا اليس كذلك ؟ |