Hiç kimse bizim iyi arkadaş olmadığımızı söyleyemez. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يقول بأننا لم نكن صديقين جيدين. |
Yıllar önce yetimhanenin "dostluk eli" programına katıldığında böyle iyi arkadaş olacağımızı hiç düşünmemiştim. | Open Subtitles | قبل سنوات عندما أشتركت في برنامج رعاية الأيتام لم أتصور أبداً أننا سنصبح صديقين جيدين إلى ذلك الحد |
iyi arkadaş olmadan ya da gerçekten arkadaş olmadan. | Open Subtitles | دون ان نكون صديقين جيدين أو لانكون صديقين ابداً |
Çok iyi arkadaştık. Çok yakındık. | Open Subtitles | كنا صديقين جيدين متقاربين من بعضنا البعض |
Biz sizinle her zaman iyi arkadaştık. | Open Subtitles | فقد كنا دائما صديقين جيدين. |
Ama hâlâ iyi arkadaşız. | Open Subtitles | ولكننا ما زلنا صديقين جيدين حقاً. |
Bence sadece iyi arkadaş olmayı denemeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد فقط ينبغي علينا ان نحاول ان نكون صديقين جيدين |
İkinizin iyi arkadaş olduğunuzdan bahsetti. | Open Subtitles | وقد ذكرت أنكما صديقين جيدين |
Bence iyi arkadaş oluruz. | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكون صديقين جيدين |
- Çok iyi arkadaştık. - Biliyorum. | Open Subtitles | كنّا صديقين جيدين |
- Çok iyi arkadaştık. - Biliyorum. | Open Subtitles | كنّا صديقين جيدين |
Peter ile iyi arkadaştık. | Open Subtitles | أنا و (بيتر) كنا صديقين جيدين |
Biz iyi arkadaşız. | Open Subtitles | نحن صديقين جيدين |