"صديقًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • arkadaş
        
    • arkadaşımı
        
    • dostu
        
    • arkadaşım
        
    • arkadaşın
        
    • arkadaşı
        
    • dost
        
    • arkadaşıma
        
    • dosta
        
    • dosttu
        
    • dostunu
        
    • Dostumuz
        
    • arkadaştı
        
    • arkadaşlık
        
    • arkadaşıydı
        
    Böylece birinin bize kızgın mı olduğunu, arkadaş mı olmak istediğini anlayabiliriz. TED بهذه الطريقة ندرك فيما إذا كان أحدهم غاضبًا منا أو يريد أن يكون صديقًا لنا.
    Daha iyi bir arkadaş olmakla başla, daha iyi bir ebeveyn, anne babana daha iyi bir evlat olmakla, daha iyi bir kardeş, daha iyi bir sevgili ve daha iyi bir partner olmakla.... TED ابدأ بأن تكون صديقًا أفضل، وأبًا أفضل، وابنًا بارًا لوالديك: وأخًا أفضل وحبيبًا أفضل ورفيقًا أفضل.
    Çok sevdiğim bir arkadaşımı genç yaşında AIDS yüzünden kaybettim. TED وفقدت صديقًا عزيزًا في سن صغيرة بسبب الإيدز.
    Unutmayınız ki o bir asilzade ve çok dostu var. Open Subtitles ولا تخسر صديقًا نبيلا بناءً على انطباع فارغ
    Seni arkadaşım olarak görüyorum. Open Subtitles أنا أعتبرك صديقًا. حسنا، نفس الشيء بالنسبة لك، يارجل.
    Benimle laubali bir şekilde konuşma. Ben senin arkadaşın değilim. Open Subtitles لا تتحدثي معي بطريقة غير رسمية أنا لست صديقًا لكِ
    Onun şu, iş ve zevki karıştırmamak ve iş yerindeki bir insanla sadece arkadaş olabilmek konusundaki kurallarını kesinlikle anlayamıyorum. Open Subtitles لا أفهمها و لا كل هذه القوانين ليس بإمكانك خلط العمل بالمتعة وليس بمقدورك سوى أن تكون صديقًا للرجل الذي تعمل لديه
    Ama tabii en iyi dostumla arkadaş olmamız güzel olurdu. Open Subtitles لكن سيكون من الجميل أن تكون صديقًا لأفضل أصدقائي
    Birinden bir şey alabilmek adına onunla arkadaş olur, ...sonrasında bunu unutur ve sadece arkadaş olarak kalırsın. Open Subtitles أنتَ تصبح صديقًا لأشخاص لكي تحصل على حاجتك منهم وبعدها تـنسى أنكَ تريد ذلك الشيء وبعدها تنهي علاقتك معهم
    Hepsi arkadaş olmak istemedi, ...ama yarısı burada. Open Subtitles ليس الجميع أراد أن يصبح صديقًا, لكن هذا نصفهم على أي حال
    Evet, ama bir gün, büyük ihtimal ona bir arkadaş yaparız, o yüzden bu akşam antreman yapabiliriz. Open Subtitles حسنا ، يومًا ما سنجلب له صديقًا ربما نتدرّبُ على ذلك الليلة
    13 günlük iyi erkek arkadaş olma serim var. Open Subtitles لدي سجلٌ مستمر بكوني صديقًا جيدًا لمدة 13 يومًا.
    Ben başımın çaresine bakabilirim. Sadece bir arkadaşımı ziyaret edeceğim. Open Subtitles أستطيعأنأعتنيبنفسي، أنا أزور صديقًا فحسب
    Benim arkadaşımı hatırlıyor musun, Ryuga Hideki, Todai Üniversitesi'nden? Open Subtitles هل تذكرين صديقًا من جامعة توداي كان قد عرف عن نفسه باسم ريوغا هيديكي؟
    Sen Kakashi Sensei'nin dostu babamın takım arkadaşı, aynı Sasuke gibi bir Uchiha ve benimle aynı hayallere sahip bir büyüğüm, Konoha'nın shinobisiydin! Open Subtitles لقد كُنتَ صديقًا للمُدرب كاكاشي، وتلميذ أبي، وفرد أوتشيها كساسكي .وشينوبي أكبر مني ينتمي لكونوها ويشاركني الحُلم ذاته
    arkadaşım bunun için kimi kullandı fakat onunla ilgili bir hata var. Open Subtitles كان لي صديقًا اعتاد على فعل ذلك... ولكن كان هناك خطب به.
    Asla eğer işten bir arkadaşın olmadığı sürece arabana, evine ve kalbine bir yabancının girmesine izin verme. Open Subtitles لا تدع أبدًا أيّ غريب يركب شاحنتك، يدخل منزلك أو يدخل قلبك، ما لم يكن صديقًا لك في العمل.
    Dertlerini anlatacağı bir arkadaşı bile yok... Open Subtitles وهؤلاء من ليس لديهم صديقًا حتى ليتحدثوا معه
    Nereye bakarsak bakalım bir dost göreceğimizin bir simgesi. Open Subtitles إنّها تذكرة، بأنّكم أينما ذهبت بكم الدنيا، فإن لديكم صديقًا.
    Ve bu aramızdaki büyük hesabı para olarak almaktansa eski bir arkadaşıma yardım etmeni tercih ederim. Open Subtitles وإحدى الوسائل التي أحب بها أن أحصّل ديني الذي أصبح يتنامى ويتزايد هو أن تساعدي صديقًا لي
    Konuşacak bir dosta ihtiyacım vardı yalnızca. Open Subtitles إنّما... أردتُ صديقًا بإمكاني التحدّث معه.
    Evet, bu adam bir dosttu ve hayli donanımlı bir federal ajandı. Open Subtitles أجل،حسنًا،هذا الرجل كان صديقًا و عميل فيدرالي مُحنك للغاية
    Eski bir dostunu bulmuş galiba. Open Subtitles يبدو أنه وجد صديقًا قديمًا!
    Ve eğer dikkatli davranmazsan, ...bir aile Dostumuz bile olamazsın. Open Subtitles وإن لم تكن حذرًا، لن تكون حتى صديقًا للعائلة.
    Saygı değer bir arkadaştı. Boşboğazlığa meraklı biri değilim. Open Subtitles في الحقيقة، قد كان صديقًا عزيزًا وأنا لستُ رجلًا يستجيب لطيش الشباب
    Akıllı bir arkadaş ol ve arkadaşlık sınırlarının içinde kal, tamam mı? Open Subtitles كن صديقًا جيدًا وألتزم بحدود الصداقة، إتفقنا؟
    Vendice kocamın arkadaşıydı. Open Subtitles لقد كان (فدنتشي) صديقًا لزوجي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more