Ya da birisinin kıçına en yakın arkadaşının önünde muz sokardım, sanki "Hey! | Open Subtitles | أَو أنا آخذُ موزةَ وأَلْصقُه فوق البعضِ حمار الرجلِ أمام صديقِه الأفضلِ. |
arkadaşının barıyla ilgili bir tweet bile atmadı. | Open Subtitles | هو لا يُسقسقَ حتى حول حانةِ صديقِه الأفضلِ. |
- Bir arkadaşının elinde olayın kaseti varmış. | Open Subtitles | -هُناك شريطٌ مُصّور لَدى صديقِه |
Patsy ve erkek arkadaşı Ray'la birlikte gideceğim. Ray'i arkadaşının partisi. | Open Subtitles | (سأذهب مع (باتسي ... وخليلُها (راي)، إنّها حفلةُ صديقِه |