"صراحه" - Translation from Arabic to Turkish

• Açıkçası
• serbest

Açıkçası, saygıda da kusur etmeden, bence bok yığınıydı.
بكل صراحه و احترام اكيد ذلك كان كلامٌ غير صحيح

Açıkçası, şirketimizi o kadar aykırı şekilde yönetir ki uğruna takla attığımız tüm müşterilerimizi kaybettirir.
وبكل صراحه سيريد إدارة عملنا بطريقه ستجعلنا نخسر جميع زبائننا الذين عملنا بحد لنحصل عليهم

Tia'nın babasının da ne söylediğini biliyorum ve Açıkçası Dr. Perello'nun da söylediği bundan uzak durmanızdı.
انا أيضا أعرف مالذي قاله والد تيا ,و , صراحه , مالذي قالته د. بيرولو

"Lyi niyet göstergesi olarak bir çocuğu serbest bırakacağım.
كلفتة حسن نية سأسمح لطفل واحد أن يُطلق صراحه.

Eğer ciddi bir uçuş riski olduğunu ispatlayamazsanız bu adamı serbest bırakmaktan yanayım.
انا راح اطلق صراحه من السجن الا عند اثبات خطورت اطلاق صراحه

Bu görüşme bitmiştir. Ya onu bir şeyle suçlayın ya da onu serbest bırakın.
هذه المقابلة أنتهت , أتتهمه بشىء أم ستطلق صراحه

Çünkü Açıkçası bu iş çözülmeyebilir.
لأنه وبكل صراحه قد لا نتفق على أية شيء.

Açıkçası yorulmaya başladım.
و صراحه بدأت أتعب

Pek Açıkçası benim için bir gizemsiniz.
بكل صراحه انت لغز بالنسبة لي

Açıkçası acil servise bir seyahat çocuklardan uzaklaşmak için iyi bir bahaneymiş gibi geldi.
و صراحه... . زياره الاستعجالات

Önemli olan anlaşmayı yerine getirmemiz ve Kenny'nin sonunda serbest kalmasıydı.
المهم اننا عقدنا صفقة وكيني أطلق صراحه

Davadan vazgeçip Young-min'i serbest bırakmamız gerekiyor!
علينا أن نسلم القضية ونطلق صراحه

Şu 9061'i serbest bırakıverin.
جيد 9061تمت مسامحته يمكنك إطلاق صراحه

Yoon Do-joon'un masum olduğunu, yakında serbest bırakılacağını söylüyorlar.
يقولون إن (يون دو جون) بريء سيطلقون صراحه قريباً

serbest bıraktılar. Bir hataydı.
أطلقوا صراحه كانَ خطأ

Chad Hewitt, 11 yıl Corcoran'da yatmış, 8 ay önce serbest bırakılmış ve bir vadiye yerleşmiş.
تشاد هيويت) قضي 11 عاما بسجن كوركوران) تم اطلاق صراحه منذ 8 أشهر واستقر بالوادي