"صراخاً" - Translation from Arabic to Turkish

• çığlık
• çığlıklar
• çığlıkları
• Bağırmayı
• Çığlık sesi

Özellikle bir adam var yazar, yıkıcı eserlerin sahibi kanın için çığlık atıyordu.
وخاصة هذا الرجل .. هذا الكاتب صاحب الفكر الهدام الذى ملأ الدنيا صراخاً مطالباً بدمك

Hayır. Ama ismin vermeyen biri bu odada çığlık duyduğunu ihbar etti.
لكن شخص ما قام بمكالمة مجهولة إلى الشرطة مدعياً إنه سمع صراخاً فى هذا الجناح

Bakın, bir çığlık duydum ve sonra güvenliği aradım.
سمعت صراخاً ثم اتصلت ..بعدها برجال الأمن

Komşularından birkaçı, iki gece önce... çığlıklar duyduklarını iddia ettiler.
زعم بعض الجيران أنهم سمعوا صراخاً قبل ليلتين

Komşular, akşam erken saatlerde çığlıklar duyduklarını ama seslerin cadılar bayramıyla ilgili olduğunu söylüyorlar.
قال الجيران إنهم سمعوا صراخاً في ساسعت المساء الأولى لكنهم نسبوا ذلك إلى ضجّة عيد "هالويين" التقليدية

Dün gece saat 4 gibi lavaboya giderken senin odandan gelen çığlıkları duydum.
ليلة أمس .... عندما كنت أقوم بجولاتى حوالى الساعة الرابعة صباحاً سمعت صراخاً قادم من غرفتكِ

Emin değilim ama içeriden bir çığlık geliyordu galiba. Arka kapıların altından da kan akıyordu.
لستُ متأكداً، ولكنني سمعت صراخاً من الداخل

Sizi bu kadar geç bir saatte rahatsız ettiğim için üzgünüm ama komşular çığlık duyduklarını söylediler de.
أنا آسف لإزعاجك في وقت متأخر جداً لكن الجيران إتصلوا قائلين بأنهم سمعوا صراخاً

Galiba kısa boylu olan arkamdan kılıcıyla geldi ben de eğildim tabii ki ve ardından bir çığlık duydum.
الرجل القصير هاجمني من الوراء بسيفه، راوغت مسار ضربة السيف ثم سمعتُ صراخاً.

Kız çıktıktan sonra evden bir çığlık duyduğunu söyledi.
الفتاة قالت بأنها سمعت صراخاً. داخل المنزل بعدما غادرتهُ.

Özellikle bir adam var yazar, yıkıcı eserlerin sahibi kanın için çığlık atıyordu.
وخاصة هذا الرجل... هذا الكاتب صاحب الفكر الهدام الذي ملأ الدنيا صراخاً مطالباً بدمك

Yan tarafta çığlık atan biri vardı.
سمعت صراخاً فب الشقّة المجاورة

çığlık duymadığım zaman endişelenmeye başlarım.
عندما لا أسمع صراخاً حينها أبدأ بالقلق

O yüzden güvenlik görevlisi Smith'i arayıp bir çığlık duyduğumu söyledim.
"لهذا السبب اتصلت بالحارس "سميث لأخبره انني سمعت صراخاً

çığlıklar ve ufak bir kızın şarkı söylediğini duydum.
سمعت صراخاً , وطفله صغيره تغني وتهدهد

Ama sonra çığlıklar ve silah sesleri duyduk.
...ولكن ثم ...سمعنا صراخاً أصوات إطلاق نار

Frank çığlıklar duyar, sesin geldiği yere koşar.
"فرانك" سمع صراخاً فركض عبر الطريق المقابل

"21.30 civarı çığlıklar duydum."
"لقد سمعت صراخاً حوالي الساعة 9: 30 مساءاً"

İçeride yardım çığlıkları duyabilirsin. Duymazlıktan gel.
ربما تسمع صراخاً للمساعدة هناك تجاهلها

- Bağırmayı kes!
-كفى صراخاً

çığlık sesi duyuyorum, ama nereden?
لكني أسمع صراخاً.من أين؟