| Her şeye, insanlara, olan bitene, benim için çok zor. | Open Subtitles | إلى كل شيء .. إلى الناس إلى ماذا يجري. إنه صعب جداً بالنسبة لي. |
| Ayrıca memlekette müteahhidim. Ama başarıya ulaşmak küçük bir çoğunluk için çok zor. | Open Subtitles | أنا في الوطن مقاول أيضاً، وكل ما في الأمر أن هذا الإنتاج صعب جداً بالنسبة لأقلية صغيرة، ولكن |
| Çocuklar, bu sizin için çok zor olmalı. | Open Subtitles | لا بد ان هذا صعب جداً بالنسبة لكم يا رفاق |
| O insan hakkında haberler almak, benim için çok zor. | Open Subtitles | السماع عن ذلك الشخص صعب جداً بالنسبة لي |
| Çünkü bu senin için çok zor olacak. | Open Subtitles | لأن هذا قد يكون صعب جداً بالنسبة لك. |
| Kyle, bu benim için çok zor. — Bir süre ayrılmalıyız. — Ha? | Open Subtitles | كايل)، هذا أمر صعب جداً بالنسبة لي) أعتقد أننا بحاجة لأن ننفصل لبعض الوقت |