Biz buna asla cesaret edemedik küçük bey gibi korkusuzca. | Open Subtitles | لا نتجاسر على الصيد هناك لخوف صغائر الرجال |
Yine başlıyoruz. küçük detaylara takılınca olayın tamamını göremiyorsun. | Open Subtitles | ها أنت مجدداً، تركز على صغائر الأمور وتنسى الهدف الأكبر |
Bir hayat almanın büyük dehşetini yaşayınca insan daha küçük detaylara odaklanıyor. | Open Subtitles | العقل يركز على صغائر الأمور عندما يواجه الرعب الأكبر وهو سلب حياة انسان. |
Hayatım sizin için küçük bir sorun olabilir Kardinal ama benim için değil. | Open Subtitles | حياتي ربما صغائر تافهة بالنسبة لك , لكن ليس لي |
küçük şeyler seni rahatsız etmeye devam edecek. | Open Subtitles | أنت تدع صغائر الأمور تزعجك |
Eğlenin, küçük kemirgenler. | Open Subtitles | وأستمتعي صغائر الحشرات |
Matty ve ben bu tarz küçük şeylerin çok üzerindeydik güven ağacının en üstünde yaşıyorduk. | Open Subtitles | (ماتي) وأنا تجاوزنا صغائر الأمور و عشنا على أعلى فرع من شجرة الثقة |