"صغارها" - Translation from Arabic to Turkish

    • yavrularını
        
    • yavruları
        
    • yavrular
        
    • yavrularına
        
    • yavrularının
        
    • çocuklarını
        
    • yavrusunu
        
    • yavruların
        
    • yavrularıyla
        
    • gençlerini
        
    Sonra anlatmaya başladı. Fareler de insanlar gibi yavrularını farklı şekillerde yalıyorlardı. TED ثم بدأ بإخباري بأن الجرذان، كما البشر، تلعق صغارها بطرقٍ مختلفةٍ للغاية.
    yavrularını kuryeyle yiyeceğe ulaştıranlar yalnızca Kabarcık Kınkanat böcekler değil. Open Subtitles ليست الخنفساء المحرقة ما تستعمل وحدها السّعاة لايصال صغارها للطعام.
    gerçekten koşturuyor, çünkü hava sıcak yavrularını beslemeye çalışıyor TED إنها مسرعة حقاً لأن الطقس حار لتحاول إطعام صغارها
    yavruları beyaz kürklü olarak doğarlar ve bu da onları kar üstündeyken gizler. Open Subtitles تولد صغارها مكسوة بالفراء الأبيض الذي يساعدهم في التمويه بفاعلية كبيرة مع الثلوج
    Sütleri çok zengindir ve yavrular hızla büyürler. Open Subtitles حليبها غني جداً ولذا تنمو صغارها بسرعة مذهلة
    Deve kuşu, kanatlarını yavrularına gölge yapmak için kullanıyor. TED النعامة تمد جناحيها فوق عشها لتظليل صغارها.
    yavrularının bacakları güçleninceye kadar bu yamaçta beklemek zorunda. Open Subtitles إنها عالقة على هذه المنحدرات حتى يستطيع صغارها أن يجدا خطواتهما
    Ayrıca hayvanlar çocuklarını yer ve düşmanlarını öldürür. Open Subtitles الحيوانات أيضاً تأكل صغارها وتقتل منافسيها
    Ve pek çok anne gibi o da yavrusunu koruyor. Open Subtitles ,ومثل كثير من الأمهات إنها تقوم بحراسة صغارها
    yavrularını ters bir ana kucağında taşıyan hayvanlar. Open Subtitles الحيوانات التى تحمل صغارها مثل الهنود الحمر لكن بالعكس
    Bu bittikten sonra çekip gidecek ve yavrularını kendi büyütecek. Open Subtitles بعد أن ينتهي هذا، ستنصرف وتربي صغارها لوحدها.
    Bazı hayvanların neden yavrularını yediğini anladı. Open Subtitles الان ادركت لماذا تاكل بعض الحيوانات صغارها.
    Anne kuş, yavrularını beslemek için döndüğünde ödül kazanacak olan fotoğrafı çekeceğiz. Open Subtitles عندما تعود العصفورة الأم لتطعم صغارها سنلتقط صورة جديرة بالفوز
    Ayrıca flamingoların yavrularını büyütmeleri için gereken korumayı sağlarlar. Open Subtitles و هذه الأماكن توفر لطيور الفلامنجو الملاذ الآمن لتربي صغارها فيه.
    Dahası yavrularını memelilere özgü bir şey ile besleyebilir, süt. Open Subtitles وعلاوةً على ذلك، في مقدورها إطعام صغارها بتلك الخاّصية الثّديية المميزة، الحليب.
    Kosta Rika'daki 30 metrelik dev ağaçların altında bir başka anne, yavruları için sağlayabileceği en iyi koşulları sağlamaya çalışıyor. Open Subtitles هنا، ثلاثون متراً أسفل ظلّة الغابة الكوستاريكية، أمّ مخلصة أخرى تتأكّد أن لدى صغارها أيضاً أفضل بداية ممكنة في الحياة
    Tıpkı diğer kurtlar gibi, sürünün tamamı yavruları başarıyla büyütmek için birlikte çalışmalı. Open Subtitles كحال الذئاب الأخرى على أفراد القطيع العمل معًا لكي تصل صغارها لمرحلة البلوغ
    Annenin rahatlatıcı seslenişi ve belki de özel kokusu yavruları sudan çıkmaya ikna ediyor. Open Subtitles نداءات الإطمئنان وربما رائحتها المسكيه شجع صغارها للخروج من الماء
    yavrular, yumurtadan çıkınca bu çok değerli gıdayla beslenecekler. Open Subtitles سيمدّ صغارها بطعام قيّم عندما يفقسون في آخر الأمر.
    Her üç günde bir, yavrularına besleyici bir ziyafet çekmek için derisini yenilediği ortaya çıktı. Open Subtitles ولحسن الحظ إن جـلد الأم ينمو مجدداً كل ثلاثة أيام ذلك لتزويد صغارها بوجبة طعام آخرى مغذيه
    Dişi, yer altından gelen, yumurtadan çıkan yavrularının sesini duydu ve kumdan çıkmalarına yardım ediyor. Open Subtitles لقد سمعت الأنثى النداءات من تحت الأرض صغارها تنادى عليها لتساعدهم على الخروج من الرمل
    Peki ya çocuklarını yetiştirmeye aylar harcayan erkek penguenler? Open Subtitles ماذا عن ذكور البطاريق التي تمضي أشهرا في تغذية صغارها ؟
    Kutup ayılarının günlük mönüsünün çoğunu foklar oluşturur ve onları bulmak için yavrusunu er ya da geç dış dünyaya çıkarmalı. Open Subtitles تصنع الفقمات معظم وجباتهم ولتجدهم الأمّ، فعليها أن تقود صغارها للخارج على الثلج للمرّة الأولى
    Yırtıcıların, yavruların kokusunu almasını engellemek için, yumurta kabuklarını uzaklaştırıp, çatlamayan yumurtaları da yiyor. Open Subtitles ولمنع الضواري من شم صغارها تزيل قشور البيض القديم وتأكل البيض الذي لم يفقس
    Mart sonu ve Nisan'da dişi ayılar yeni yavrularıyla birlikte kışlık mağaralarından çıkarlar. Open Subtitles في أواخر شهور مارس وابريل تبدأ إناث الدببة في الخروج من عرائنها الشتوية برفقة صغارها
    Öyle biri değilim. Çakallar gençlerini yerler. Open Subtitles لستُ من النوع الذي يرعى الأطفال إنّ الذئاب البرّية تأكل صغارها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more