"صغير جداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok genç
        
    • kadar küçük
        
    • çok gençsin
        
    • ufacık
        
    • çok küçüksün
        
    • minicik
        
    • çok az
        
    • çok ufak
        
    • çok küçüktü
        
    • çok küçük
        
    • kadar genç
        
    Onun hayali bir arkadaşa sahip olmak çok genç olduğunu söyledi. O ikidir. Open Subtitles لقد قلت أنه صغير جداً ليكون . لديه صديق خيالي ، عمره سنتان
    Hepimizin bildiği hikâyeye göre, şu anda gördüğümüz muazzam evren bir zamanlar çok küçüktü, hayal edemeyeceğimiz kadar küçük. Open Subtitles كما تقول القصة التقليدية, الكون الواسع الذى نراه اليوم كان صغير جداً,
    Ama dedi ki, ''Sen çok gençsin ve geleceğin için çabalamıyorsun.'' TED لكنها قالت: "أنت صغير جداً كما أنك لا تفكر في مستقبلك."
    Tıpkı sizin gibi olmak istiyorum. Tıpkı sizin gibi olamam elbette ki çünkü siz ufacık bir insansınız. Open Subtitles أريد أن أمشى فى حذائك, ليس حذائك نفسه بالطبع لأنه صغير جداً
    Unut bunu evlat. Superbowl'a gitmek için çok küçüksün. Open Subtitles أنسي يا ولد أنت صغير جداً علي الذهاب إلى كاس السوبر
    Bana yardım etmezsen bu küçük kapsül vücudunda kalacak... hem de içindeki minicik insan iskeletiyle birlikte... Open Subtitles لو لم تُساعدُني، سَتَنتهي مع هذة المركبة المُصَغَّرةِ عائِمة بداخلِكَ و هذا الهيكل العظمي الإنساني صغير جداً
    Bu şirketlerin gizliliğimizi korumak için çok az sebebi var, çünkü iş modelleri bizim her şeyi mümkün olduğu kadar çok insanla paylaşmamıza dayalı. TED فهذه الشركات لديها حافز صغير جداً لتساعد على حماية خصوصيتنا لأن نماذج عملها تعتمد على مشاركتنا لكل شيء مع أكبر عدد ممكن من الأشخاص.
    Birlikler için asgari yaş 18. 16 çok ufak. Open Subtitles الحد الأدنى للخدمة هو ستة عشر ثمانية عشر صغير جداً
    İlk filmini yönetmek için daha çok genç tabi ki. Open Subtitles إنه صغير جداً بالنسبة لإخراج فيلمه الأول
    Biliyorum, bunun için çok genç olduğumu düşünüyorsun değil mi? Open Subtitles أعرف.. أنتِ تفكرين أننى صغير جداً,أليس كذلك؟
    Ben... Yani, onun yaşından utanç duyuyorum. Yani, daha çok genç. Open Subtitles لقد كنت أقصد أنني محرجة بخصوص عمره إنه صغير جداً
    Bu havada dışarıya çıkarılmayacak kadar küçük. Open Subtitles إنه صغير جداً أن يُترك في مثل هذا الجو إنه لأبنتي
    Her neyse, çorba kasesi neden bu kadar küçük? Open Subtitles على أي حال . لماذا الحساء مزبد ؟ صغير جداً ؟
    O kadar küçük ve sevimlisin ki seni sarmalayıp, hindi gibi doldurmak istiyor. Open Subtitles بالأحرى، صغير جداً ولطيف لدرجة أنها تريد توثيقك وحشوك كديك رومي
    Bunu düşünmek için çok gençsin. Open Subtitles أنت صغير جداً على التفكيرِ فى مثلِ هذه الأشياء
    Sen çok gençsin ve çok safsın. Open Subtitles حسناً، أنت صغير جداً يا صديقي وبريء جداً.
    Önemsiz anlamında ufacık değil tabii ki. Tamam, sustum artık. Open Subtitles ليس صغير جداً بشكل ملفت بالطبع لقد انتهيت
    Bunu duymak için çok küçüksün. Kulaklarını kapat. Open Subtitles انك صغير جداً على سماع هذا لذا غطي اذنيك
    Aklıma gelen tek şey, minicik bir çit yapıyorsun. Open Subtitles الشيئ الوحيد الذي أعتقده أنكِ تقومين ببناء سياج صغير جداً
    Binalardan ve insanoğlunun varlığından geriye çok az kanıt kalacaktır. Open Subtitles سيكون هناك شاهِد‏ صغير جداً على وجود بنايات في الماضي. شاهِد‏ صغير جداً على أنه كان هناك نشاطات للبَشَر.
    Kadere bir cilvesi ki çok fazla korku ve endişe yaşıyoruz çok ufak şeyler için. Open Subtitles إنه القدر الغريب أننا ينبغي أن نعاني الكثير من الخوف والشك من أجل شيء صغير جداً
    Tüm adayları tek tarafa sığdırmak için kullanmam gereken yazı tipi çok küçüktü ve yaşlı seçmenlerin bunları okumakta zorlanacağından korktum. Open Subtitles كان الخط الذي علي استخدامه لوضع كل المرشحين في جهه واحدة صغير جداً وكنت قلقة من ان كبار السن من الناخبين سيجدون صعوبة في قراءتها
    Demek istediğim, zaten bakmak için çok küçük, değil mi? Open Subtitles أَعْني، إنه صغير جداً لأن نراه على أية حال.. صحيح؟
    Diğer yandan düşündüğümde o, böyle bir sorumluluğu üstlenemeyecek kadar genç ve ben... Open Subtitles و لكن بعد ذلك أفكر أنه صغير جداً على تحمل هكذا مسؤولية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more