"صغير من" - Translation from Arabic to Turkish

    • küçük bir
        
    • ufak bir
        
    • az
        
    • genç bir
        
    • sadece küçük
        
    • çok küçük
        
    Parçaların fırlamasını engellemek için jelatinden küçük bir bariyer yaptım mesela. TED وكان علي صنع حاجز صغير من السيلوفين حوله لمنعه من التحرك
    Ve o bir... 16 milimetrelik küçük bir film makarasıydı, bilirsin. Open Subtitles وقد كان فيلم صغير من نوع 6 ملم كما كنت تستعمل
    "Oh, bana bakınm! çok şirinim! İğrenç küçük bir civcivim!" Open Subtitles أوه انظر أنا لطيف أنا فرخ صغير من ينظر الى
    Üst katta gördükleriniz bir bilgisayar programının ufak bir kısmıydı. Open Subtitles ما رأيته فى الأعلى أنه جزء صغير من برنامج الحاسوب
    Yapmaya hazır olmadığın şey aslında ufak bir çaba istiyordu. Open Subtitles كان مجهود صغير من الإراده, ذلك الذي لم تكن مستعدا للقيام به
    ...burada halkımızdan az sayıda kişi fark edilmeden hayatta kalmayı başardı. Open Subtitles و كان هنا عدد صغير من شعبنا إستطاع البقاء غير مكتشف.
    Bir mülti milyoner. Pennsylvania'dan genç bir kongre üyesi. Open Subtitles إنه شخص غير معروف, عضو كونجرس صغير من بنسلفانيا
    Asıl nokta, beyzbol senin kişiliğinin sadece küçük bir kısmını yansıtıyor. Open Subtitles أنظر ، المقصد هو البيسبول تعتبر فقط جزء صغير من شخصيتك
    Biliyorsun, George, bu işin çok küçük bir kısmı. çok küçük. Open Subtitles جورج.انت تعرف ان هذا جزء صغير من العملية جزء صغير جدا
    Onu yerde al-kesh'inin yanında küçük bir Jaffa birliğiyle beraberken gördük. Open Subtitles اكتشفناهم على الأرض بالقرب من ألكاش مع فريق صغير من الجافا
    Jazz flütü bende her zaman... küçük bir tutku oldu. Open Subtitles حسنا, عزف الجاز فلوت كان دائما جزئ صغير من هواياتي
    Saçma bir kehaneti yerine getirmek için küçük bir ordu topluyorsun. Open Subtitles أنت متوهمة لدرجة تكوينك لجيش صغير من أجل تحقيق نبوءة خيالية.
    Buna rağmen evrenin küçük bir parçasının simülasyonunu tamamlamak aylar alıyor. Open Subtitles وبرغم هذا فالأمر يتطلب شهور لإكمال محاكاة جزء صغير من الكون
    En ufak bir güneş ışığı huzmesi bulduğunda onu bile yok edecek. Open Subtitles اذا وجد شعاع صغير من آشعة الشمس فأنه يدمره
    Bak, sana şehirden, ufak bir hediye, bir hatıra getirdim. Open Subtitles انظر, جلبت لك هدية صغيره تذكار صغير من البلدة
    Her ay evimde yaşaman keyfi karşılığında bana ufak bir miktar para vermene izin vereceğim. Open Subtitles كل شهر سأجعلك تعطيني مبلغ صغير من المال مقابل متعة العيش في منزلي
    - O nedir? Dr. Inman'ın üzerinde çalıştığı ufak bir şey. Open Subtitles أنه شىء صغير من الذى يعمل عليه الدكتور إينمان
    Hepsinin birim alan başına az bir gücü var ve bu gerçekle yaşamak zorundayız. TED كلهم لديهم مقدار صغير من الطاقة مقابل وحدة المساحة ويجب علينا أن نتقبل هذه الحقيقة
    Gelin bunu düşünelim. az sayıda nöronun çok iş yapmasını nasıl sağlarsınız? TED لكن دعونا نفكر حول هذا. كيف يمكنك جعل عدد صغير من الخلايا العصبية تقوم بالكثير؟
    Saldırganın geçmişinden genç bir erkek; bir okul okul kabadayısı bir ağabey ya da onu taciz eden biri. Open Subtitles كذكر صغير من ماضيه قد يكون متنمرا شقيق اكبر احد اعتدى عليه
    Meğer ikinci el dükkânlarında ayıkladığım kıyafetler her yıl elden çıkardıklarımızın sadece küçük bir kısmını oluşturuyormuş. TED اتضح أن الملابس التي كنت أفتش فيها في تلك المتاجر لا تمثل سوى جزء صغير من إجمالي الملابس التي نتخلص منها كل عام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more