Chicago'nun güneyinde başlayan büyük bir silah anlaşması buraya geldi. | Open Subtitles | نشأت في جنوب شيكاغو صفقة أسلحة كبيرة أدت إلى هنا |
Buradaki asıl amaç İran Devrim Muhafızları adına yasadışı silah anlaşması pazarlığı. | Open Subtitles | هدفك الرئيسي هنا هو التفاوض بشأن صفقة أسلحة غير شرعية |
Büyük bir silah anlaşması mantıklı gelir o yüzden. | Open Subtitles | لذا صفقة أسلحة كبيرة ستكون منطقية. |
Üç yıl önce, Çin yakınlarında aracılığı yapılan bir dizi silah anlaşmasını ortaya çıkardığım sırada Langley'deki Merkezî Asya bürosunda çalışıyordum. | Open Subtitles | قبيل ثلاث سنوات، كنت أعمل متخفية بمكتب آسيا الوسطى بـِ"لانغلي" عندما كشفت صفقة أسلحة غير شرعية تحدث بـِ"الصين" |
İran Devrim Muhafızları adına, yasa dışı yapılan bir silah anlaşmasını ciro etmek. | Open Subtitles | هو التفاوض بشأن صفقة أسلحة غير شرعية نيابة عن الحرس الثوري الإيراني... |
Bakalım adada bir silah satışı duymuşlar mı. | Open Subtitles | عن أي شيء يخص صفقة أسلحة محلية |
-lBBC nin silah anlaşması ile ilgili bir çok şey biliyoruz | Open Subtitles | أن (كليمنت) كان سيعطيه معلومات "على صفقة أسلحة لـ "أى بى بى سى |
Öte yandan Victor'un kardeşi Anton'u büyük bir silah anlaşması yapması için Dark Sun'a gönderdiğine dair bir haber aldık. | Open Subtitles | ولكن ألتقطنا أتصالاً يشير إلي أن (فيكتور) سيرسل شقيقه (أنتون) لإنهاء صفقة أسلحة كبري مع (دارك سان) |
Ya Shree'nin silah anlaşması? | Open Subtitles | و صفقة أسلحة (شري)؟ |