| Senin için pek de kelepir değilim, ha? | Open Subtitles | ليست صفقة رابحة بالنسبة لك، صح؟ |
| Senin için pek de kelepir değilim, ha? | Open Subtitles | ليست صفقة رابحة بالنسبة لك، صح؟ |
| Bana sorarsan, kelepir sayılırım. | Open Subtitles | إن أردت رأيي، فأنا صفقة رابحة |
| Havuzbaşında güneşleniyorsun pazarlık matineleri, artı birçok striptiz kulübü oldukça lezzetli bir öğle yemeği büfesine sahip olmak. | Open Subtitles | صفقة رابحة, بجانب مميزات كثيرة فى النادى غداء على ادوات المائدة ان هذ ذو مذاق جيد |
| Zorunluluk üzerine asla pazarlık edilmez. | Open Subtitles | الضرورة لم تصنع صفقة رابحة ابـدًا |
| Ojai o bağı almalı. Bariz bir şekilde çok iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | "أوهاي" يجب أن تشتري مرزعة العنب هذه من الواضح أنها صفقة رابحة |
| Bayağı iyi bir anlaşma. | TED | هذه صفقة رابحة بدون شك. |
| - kelepir. - Aynen öyle, kelepir. | Open Subtitles | صفقة رابحة بالضبط |
| Sizi temin ederim ki, kelepir. | Open Subtitles | هذه صفقة رابحة ، أضمن لك ذلك |
| kelepir. | Open Subtitles | صفقة رابحة. |
| Evet, sanırım bu mükemmel bir pazarlık. | Open Subtitles | -أجل.. أعتقد أن هذه صفقة رابحة |
| Bana sorarsanız iyi bir pazarlık oldu. | Open Subtitles | كانت صفقة رابحة من وجهة نظري |
| pazarlık yapmıyorum. | Open Subtitles | انا لا افوت صفقة رابحة |
| Ve bence bu çok iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | وأنا أظن أنها صفقة رابحة |
| Bu iyi bir anlaşma. | Open Subtitles | تلك صفقة رابحة. |
| Madem bir eğitimcisin senle iyi bir anlaşma yapacağım. | Open Subtitles | -عندي لديكِ صفقة رابحة . |